Su Çiçeği Belirtileri

Ahmet

Su çiçeği, Varicella zoster virüsünün neden olduğu bir hastalık türüdür. Vücut kaşıntıları ve kırmızı döküntülerin meydana gelmesine neden olur. Su çiçeği ilk olarak yüz ve boyun bölgesinde kendisini gösterir ve sinek ısırığını andırabilir. Genellikle çocukluk döneminde görülen bir hastalıktır. Bulaşıcılık taşır. Suçiçeği virüsünü taşıyan hastada yüksek ateş ve cilt kaşıntıları görülür. Viral enfeksiyonlu bir hastalıktır. Hastalığın belirtilerinde cilt üzerinde kırmızı kabarcıklar çıkar, bu kabarcıkların içi suludur, vücutta döküntüler yaşanır, halsizlik ve ateşte hastalığın başlangıç belirtilerindendir.

Suçiçeği Nedir?
Varicella zoster adında ki bir virüsün neden olduğu hastalık türüdür. Vücutta kırmızı ve sulu kabarcıklar çıkması nedeni ile suçiçeği adını almıştır. Hasta suçiçeği geçirmeye başladığı zaman yorgun ve halsizdir, yükselen bir ateş seyri de vardır. Temas halinde bu hastalığı sağlıklı kişilere bulaştırabilmektedir. Çocukluk döneminde oldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Aşı ile korunmak mümkündür. Varisella zoster virüsü havada 1 – 2 saat kadar canlı kalabilmekte ve hızlı bir çoğalma evresi yaşamaktadırlar. Suçiçeği geçiren hastanın öksürüğü, hapşırığı gibi tükürük içerikli bir bulaşma gerçekleşebildiği gibi kişisel eşyaların kullanılması ve ten teması ile de bulaşıcılık gösterebilmektedir. Suçiçeği geçiren kişinin başka bir kişiye bu virüsü bulaştırdığı zaman 4 gün çoğalma evresi yaşar. Solunum yolu ile vücuda giren virüs lenf bezlerinde çoğalmaya başlar. 1 haftadan itibaren tüm vücuda yayılma göstermiştir. 2 haftadan itibaren hastada baş ağrısı, karın ağrıları, halsizlik, yorgunluk tüm vücutta hissedilir. Genel belirtileri ağır bir grip ya da soğuk algınlığı geçiriyormuş gibidir. Bu evreden itibaren vücutta kabarcıklar oluşmaya başlar. Hastalık 2 hafta kadar kuluçkalanma evresi yaşar. En çok 5 ve 10 yaşlarında ki çocuklarda rastlanır. Direk temas ya da hava teması hastalık kolayca bulaşabilir. Su çiçeğinden korunmak için çocukluk dönemlerinde aşı ile korunma hedeflenir. Fakat bazen aşı yetersiz kalabilir ve hafif bir suçiçeği hastalığı yaşanabilir. Aşı tedavisi genel anlamda bağışıklık kazandırdığı için sorunsuz atlatılır. Çocukluk evrelerinde bu hastalıktan korunmak biraz kolay olmayabiliyor. Oyun çağında ki çocuklar bir biri ile temas eder ve bu yolla çok kolay hastalık bulaşıcılık gösterir.

Su çiçeği Belirtileri
Su çiçeği sık rastlanan bulaşıcılık taşıyan bir hastalıktır. Çoğu zaman hafif atlatılabilmektedir. Bazı zamanlarda ise risk taşıyabilmektedir. Hastalık genelde bahar ve yaz aylarına doğru görülür. Su çiçeği geçirmekte olan çocuklar bağışıklık kazanmış olurlar ve bu hastalığı geçiren kişilerden pek de etkilenmezler. Hastalık virüsü vücuttan tam atılamamış ise o zaman bu sorun yaşanabilir. Hastalıkta yüksek ateş ve iştahsızlık en ciddi belirtisidir. Hastalığın geçirilmesinin anlaşıldığı en temel belirti faktörü ise sulu kızarık yaralardır. Zaten adını da bu yaralardan almaktadır. Tüm vücutta bu kızarıklıklar görülebilir.

Su Çiçeği Kaç Gün Sürer?
Virüs oldukça hızlı yayılma gösteren türdendir. Virüs hava da 1 – 2 saat kadar yaşayabilmekte ve vücuda temas ettikten sonra hızla çoğalma göstermektedir. Suçiçeği virüsü solunum yolu ile vücuda girmiş ise lenf bezlerine yerleşerek orada çoğalma kat eder. Daha sonra tüm vücuda yayılır. Vücutta 1 ya da 2 hafta kadar etkileri görülür ve bu dönemde başkalarına bulaşma dönemi en hızlı olduğu zamandır. Fakat virüs kuluçka-lama dönemi dediğimiz bir evreden geçer ve kızarıklıkların bitmesinden sonra da bulaşma riski taşır. Genellikle iki hafta kadar devam eder.

Suçiçeği Nasıl Geçer?
Su çiçeği kendiliğinden de geçebilen türden bir hastalıktır. Yetişkinlerde geçirilen suçiçeği sadece kontrol edilmelidir. Her suçiçeği geçiren kişi zona hastası olma riskini taşır. Fakat genel olarak hastalık kısa bir süreçte iyileşme gösterir. Su çiçeği geçirildiği zaman doktora danışılabilir. Hastalığın daha hafif atlatılması için ateş düşürücü, antibiyotik ve yaraların çabuk iyileşmesi için krem verilebilir. Hastalıkta bir iyileşme yaşanmıyor ise ya da çok ağır atlatılıyor sa bir sağlık kuruluşuna danışılmasında yarar vardır.

Su Çiçeği Aşısı
Su çiçeği aşısı ilk kez 1974 yılında Japonya da bir üniversitede Prof. Dr. Michiaki Takahashi tarafından bulunmuştur. Çocuğun döküntülerinin izole edilip aşı haline dönüştürülmesi ile bulunmuştur. Aşı 1995 yılında da onaylanmıştır. Su çiçeği aşısı 13 aylıktan daha büyük çocuklara yapılır. Aşı tek doz da yeterli değildir. 5 yaşlarındayken tekrar aşı yeniden yapılmalıdır. Yetişkinlerde genellikle çocukluk döneminde görüldüğü için hastalığa karşı bağışıklık kazanılmış durumdadır. Bağışıklık sistemi çökmüş kişilerde ya da hassas olduğu dönemlerde aşı yenilenmelidir. Örneğin kanser hastaları ve hamile kadınların bağışıklık sistemi çok güçlü olmaz ve aşı yaptırmaları gerekir. Aşının yan etkileri ise genellikle aşının yapıldığı noktada ortaya çıkar. Kızarıklık hissi ve yanma meydana gelir. Bunun nedeni vücudun virüse karşı tepkisin dendir. Çok ciddi sorun oluşturmamış ise ciddiye alınmasına gerek yoktur.

Su çiçeği Banyo
Suçiçeği geçiren kişilerin banyo yapıp yapmaması tartışılan bir konudur. Kimi uzmanlara göre hastanın banyo yapması uygun değildir. Bazı uzmanlara göre ise banyo yapmanın oldukça doğru olduğu kanısındadır. Suçiçeği geçiren hastanın vücudu temiz tutulmalıdır. Bunun için banyo olmasa da temiz ve ılık bir bez yardımı ile vücut hassas bir şekilde temizlenmelidir. Çocuğa duş aldırırken keseleme işlemi yapılmamalıdır ve kimyasal maddeler kullanılmamalıdır. Keseleme yöntemi ile su toplamış yaralar patlayarak başka bölgelere bulaşabilir ve iz bırakabilir. Suçiçeği geçiren kişinin banyo yapması sonucunda vücut temiz kalır, ateş düşer, kaşıntı engellenir, enfeksiyon olasılığı azalır ve hasta rahatlar.

Su Çiçeği Tedavisi Nasıl Olur?
Suçiçeği geçiren hasta çocukluk döneminde ise herhangi bir ilaç ile müdahale edilmesine gerek kalmaz. Vücutta oluşan kızarıkların azaltılması ile bazı ilaçlar yazılabilir. Zaten hastalık normal bir dönemde gerçekleşmiş ise korkulacak bir durum yoktur ve ilerleyen evreler için bağışıklık kazanmıştır. Suçiçeği geçiren çocuğun evde tutulması tedavi sürecinde önemlidir. Hem başka kişilere hastalık bulaştırmaması için hem de daha steril ve sağlıklı bir ortamda olması için.

Yorum yapın