Skleroderma Belirtileri

Ahmet

Skleroderma Nedir ?
Skleroderma, sistemik skleroz olarak da bilinen bir deri hastalığıdır. Çok yaygın olarak görülmeyen bu hastalığın karşılaşılma sıklığı yaklaşık olarak 1000 kişide 3 kişidir. Skleroderma’nın tam olarak sebebi ve risk faktörleri bilinememektedir. Tüm doktorlar her hastalıkta olduğu gibi, skleroderma da da çevresel ve genetik etkenlerin ön planda olduğunu savunmalarına rağmen, henüz bu savlarını destekleyecek delilleri ortaya koyamamışlardır.

Skleroderma hastalığı, ciltte kalınlaşmaya ve deride bazı lejyonlar görülmesine neden olur. Bunun nedeni ise vücutta yer alan bağ dokudaki kollajen oranının artmasıdır. Bu durum ciltte sertleşmeye yol açar. Skleroderma’nın vücutta yarattığı tahribat diğer hastalıklara göre daha fazladır. Bu doku ve organların başında akciğerler, böbrekler, kalp, dolaşım sistemi, bağırsak-sindirim sistemi ve cilt gelmektedir. Skleroderma yüzünden bu doku ve organların büyük bir kısmı iltihap üretir. Bu hastalığın ilerleyen evrelerinde bazı organlarda tutulum da görülmektedir.

Skleroderma hastalığının şu ana kadar tespit edilmiş ya da mevcut br tedavisi bulunmamaktadır. Ancak başlangıç evresinde şans eseri tespit edilen skleroderma, bir takım ilaçlar vasıtasıyla kontrol altına alınabilmektedir. Bunun haricinde tıp dünyası halen daha etkin tedavi methodlarını araştırmaktadır.

Skleroderma hastalığı nadir görülen bir hastalıktır. Tüm belirtilerinin acayipliği bir tarafa, tıp dünyasını çaresiz bırakan başka bir sonucu da, hastalığın kadınlarda, erkeklere nazaran daha yaygın görülmesidir. Skleroderma hastalığı görülen kişilerin kadın-erkek oranı neredeyse yüzde 80 civarında kadınların aleyhinedir. Skleroderma, yaygın bir şekilde görülmemesinden ötürü halk arasında çok fazla bilinmemektedir. Fakat ne yazık ki, günümüzde artan çevresel ve fiziksel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkma durumu günden güne artmaktadır.

Skleroderma Belirtileri
Skleroderma’nın kendine özel belirtileri mevcuttur. Fakat yine de detaylı bir teşhis sonucu ortaya konmalıdır. Bu belirtilerin başında ellerde ve cildin bazı yerlerinde sıklaşma, şekil değişikliği ya da kabarcık formlarında meydana gelen deformasyonlar gelmektedir. Cildin bu deformasyonlarının meydana geldiği yerlerde, çoğunlukla kıl ya da herhangi bir tüy formu oluşmaz. Bu doku lejyonları çoğu zaman kaşıntıya sebebiyet verebilir. Skleroderma’nın belirtilerinin tam olarak sıralarsak:

  • Şiddetli eklem ağrıları
  • Nefes darlığı ya da ilerleyen evrelerde astım
  • Yutkunmada güçlük hissi, midede yanma veya yemeklerden sonra geçmeyen şişkinlik hissi
  • Böbrekte meydana gelen tutulum sonucu ortaya çıkan yüksek tansiyon
  • “Telanjektazi” olarak tıp dilinde bilinen, kırmızı kan damarlarının genişlemesi sonucu ortaya çıkan cilt hastalığı. Bu cilt hastalığı genellikle el, yüz ve tırnak çevresinde meydana gelir.
  • Cildin altında kalsiyum birikmesi sonucu kaslarda gerginlik
  • Deri parlak ve gergin bir hale gelir. Bu durum derinin kalınlaşmasına ve sertleşmesine neden olur.
  • “Raynaud Fenomeni” olarak bilinen, soğuğa ya da sıcağa maruz kalma sonucu, vücudun farklı reaksiyonlar vermesi durumudur.

Gibi belirtiler, skleroderma için yaygın olarak görülen belirtilerdir. Daha önce de belirtildiği gibi, bu belirtiler sadece sklerodermaya bir işaret olarak algılanmalıdır. Tam teşhis durumu, uzman doktorların detaylı incelemeleri sonucunda ortaya konmaktadır. Bu hastalığın teşhisi içn herhangi bir test ya da medikal yöntem henüz mevcut değildir. Bu yüzden çoğu doktor uzun süren bir takım yöntemler sonucu bu hastalığı tespit edebilmektedir.

Skleroderma Hastaları Nasıl Beslenmeli ?
Her hastalıkta olduğu gibi, sklerodermada da beslenme ön plandadır. Skleroderma hastaları, hastalığın seyrinin pozitif bir şekilde kontrol altına almak ve hastalığın etkilerini minimuma indirmek için hayat tarzını ve beslenme düzenini buna göre şekillendirmelidir. Bu beslenme düzeni, uzman diyetisyenler vasıtasıyla şekillendirilmeli ve hasta olan kişi bu diyetin dışına çok zorda kalmadıkça çıkmamalıdır.

Skleroderma hastalarının tüketmeleri gereken besinler başlıca aşağıda verilmiştir. Bu besinler hastalığın etkilerini sınırlandıran besinler olup, herhangi bir alerjen durum açısından hassas olan hastalar için uzman doktor tavsiyesi gerektirebilmektedirler.

  • Zencefil
  • Tarçın
  • Balık yağı
  • Süzme peynir
  • Kırmızı et
  • Ispanak
  • Yoğurt
  • Zerdeçal ve limon

Skleroderma Bitkisel Tedavi Yöntemleri
Skleroderma’nın bilinen bir kaç bitkisel tedavi yöntemi mevcuttur. Fakat bu yöntemler hastalığı geçirmeye ya da kontrol altına almaya yönelik değil, sadece belirtilerini hafifletmeye yöneliktir. Unutulmamalıdır ki, modern tıpta bile sklerodermanın henüz bilinen bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.

Aşağıda yer alan bitkisel kürler, hassas olan hastalarda bazı alerjen lejyonlara sebep olabilirler. Bu yüzden kürler uygulanmadan önce bir uzmana danışılması tavsiye olunur.

  • Lejyon oluşan kısımlara uygulanan sarımsak kürü, ortaya çıkan deri hastalıklarına iyi gelmektedir. Bu sarımsak kürü uygulaması; üç diş sarımsak ezilerek püre haline getirilir. Daha sonra bir tülbent yardımı ile püre haline getirilen sarımsak, dokulara sürülür. Birkaç saat sonra yıkanarak durulanır.
  • Yine aynı yöntemle, deride meydana gelen lejyonlara uygulanabilecek un kürü de mevcuttur. 2 çorba kaşığı un, ovalanarak hamur haline getirilir. Hamur haline getirilen un, cilde uygulanarak en az 1 saat bekletilir ve daha sonra durulanır. Bu işlemin de deride ortaya çıkan belirtileri azaltması hedeflenmektedir.

Skleroderma Tedavisi
Daha önce de bahsedildiği üzere, skleroderma’nın, modern tıpta henüz ulaşılmış bir tedavi yöntemi yoktur. Bunun sebebi hastalığın tam olarak neden ötürü meydana geldiğinin bilinmemesidir. Ancak ilk evrede tespit edilen skleroderma, bir takım medikal uygulamalar vasıtasıyla önlenebilmekte ve kontrol altına alınabilmektedir.

Yorum yapın