Prostat küçük, yumuşak ve ceviz büyüklüğünde bir bezdir. İdrar bezinin altında ve rektumun önünde yer almaktadır. Üretra ise penisin içinde yer alan ve üre ve meninin dışarıya atıldığı kısımdır. Üretra prostatla ve idrar torbasıyla direkt olarak bağlantının olduğu bir bölümdür. Prostatın hemen yukarısında ise Seminal tüpler bulunmaktadır ve meninin yarısından fazlası burada üretilmektedir.  Prostatta ki sinirler ise erotik fonksiyonu kontrol etmektedir.

Prostat erkekler için vücudun oldukça önemli bir kısmıdır ve üreme içinde gerekli olmaktadır. Döllenmeyi kolaylaştırma ve spermin canlı kalmasını sağlayıp transfer etmesi e önemli işlevlerindendir. Spermler ise testislerde üretilmektedir.

Prostat ve Seminal tüplerde ise çinko ve Fruktoz üretimi yapılmaktadır ve sperm bu yapım aşamasında enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Antibadiler ise ünrinar sistemi ve sperm üretimini etkileyen sebepler olabilmektedir. Genellikle bakteriler ve Pathojenler Anitbadi oluşumuna neden olabilmektedir. Prostatın gelişimi ise Testesteron kontrolünde yapılmaktadır.

Prostat iki kısımda incelenmektedir; iyi huylu ve kötü huylu olarak. İyi huylu prostat büyümesi kötü huylu prostat büyümesinden daha yaygın olarak görülmektedir.Genellikle havanın soğumasıyla meydana gelen bir olaydır ve hastanın şikayetleri havaların soğumasına bağlı olarak da değişmektedir. Soğuğa karşı oldukça duyarlı hale gelen bir organdır ve prostatla ilgili belirtilerin artmasına yol açmaktadır. Genellikle doktorlar, prostat ilaçlarını havalar ısınmaya başladıktan sonra azalttırmakta dır. Beslenme şekli de prostatın artmasına neden olan diğer bir neden olmaktadır ve baharatlı yiyeceklerin fazla tüketilmesi prostatın artmasına sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca poğaça tarzı maya içeren yiyeceklerde prostatı artırabilen yiyecekler olmaktadır.

Hastanın genetik geçmişinde prostat olan bir kişinin bulunması da prostatın o kişide de görülmesine neden olabilmektedir ve prostat ihtimali olan kişilerin PSA değerlerini yapılan basit bir kan testiyle tespit ettirmeleri de oldukça kolaydır.

Prostat ülkemiz dahil birçok ülkede yaygın olarak görülebilen bir hastalıktır ve tedavisi uzun aşamada mümkün olabilen bir hastalıktır. Kişilerin, bilinçli ve doktor kontrolünde tedavi uygulanması ise oldukça önemlidir.

Prostat Belirtileri
Aslında prostatın herhangi bir şekilde önceden anlamak mümkün değildir ve tam olarak belirti vermemektedir. Prostatın anlaşılması için fiziksel muayene oldukça önemlidir ve kan değerindeki PSA değerinin test edilmesi de zorunludur.

Prostatın herhangi bir belirti göstermemesinin birçok nedeni vardır. Prostatın etkilerinin fark edilmemesinin en büyük nedeni genellikle ileriki aşamalarda prostat işlevinin etkilenmesi ve bu duruma gelene kadar olan etkilerin kişinin farkında olmamasıdır. Uzun süre hastalık herhangi bir işaret vermemektedir. Üriner sistem etkilenmeye başladığı takdirde prostat kendini belli etmeye başlayan bir hastalık olmaktadır.

Belirtilerin sonradan olmaya başlaması ise çok normal karşılaşılan bir durumdur ve idrara çıkarken oldukça fark edilen etkilerdir.  İdrara çıkıldığında da fark edilebilen belirtiler ortaya çıkmaktadır ve genellikle ileri aşamadaki prostat kanserinin belirtileri olmaktadırlar.

Prostata neden olan sebeplerden diğerleri ise prostat iltihabı ve prostatın büyümesi olabilmektedir. Prostatit ve BHP ise üretra etrafında etkilerin oluşmasına neden olabilmektedir. İdrara çıkıldığında yaşanılan sorunlarda bu iki faktörden kaynaklanabilmektedir .

Diğer bir belirti olarak ise ereksiyonda yaşanılan problemler olmaktadır ve ereksiyon nedeni genellikle prostat olmamaktadır; diyabet, kalp rahatsızlıkları ve yaşın ilerlemesi de etkili olmaktadır. Aşağıda prostatın neden olabileceği belirtiler verilmiştir.

• Sürekli idrara çıkma isteği; özellikle geceleri olan idrara çıkma isteği
• İdrarın çıkarken bir takım problemler yaratması
• İdrarı kısa süre dahi olsa tutamama
• İdrar yaparken acı ve yanma hissedilmesi
• Cinsel boşalma sırasına ağrı olması
• Cinsel boşalmada meninin az olması
• Menide ya da idrarda kan görülmesi

Bu belirtiler başka hastalıklarında yaratabildiği belirtiler olduğu için fiziki muayene ve kan testlerinin de yapılması doğru teşhise yönlendirecektir.

 Prostat Nasıl Başlar?
Genellikle üreme sistemini ciddi anlamda etkilemediği sürece ciddi belirtiler veren bir hastalık değildir. Dolayısıyla yukarıda bahsedilen belirtilerin bazılarının görülmesi durumunda dahi muayene ve testlerin yapılması şarttır.

Prostatın başlangıcında idrara çıkarken ve cinsel boşalma da problemler yaşanmaktadır. Genellikle böbreklerden yada enfeksiyondan dolayı olduğu düşünülen  durumlar olsa da aslında çok önemli olan bir konu olmaktadır.

Prostat Neden Olur?
Prostatın neden olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır fakat genellikle kişinin yaşının artmasıyla dokuların tahrip olması sonucu oluşabilen bir durumdur ve organlar görevini eskisi kadar yerine getirememektedir.

Prostat hastalığı genellikle genetik kaynaklı olabilmektedir ve fiziki çevrenin de etkisyle görülme ihtimali artmaktadır. Beslenme ve uyku alışkanlıkları prostat hastalıklarına yol açabilmektedir ve sporsuz olan bir hayat düzeni oldukça olumsuz sonuçlara neden olabilmektedir.

Türkiye dahil birçok ülkede önemsiz gibi görünen fakat oldukça önemli olan bir hastalıktır.  Sonucunda ölümlerinde olabileceği bir hastalık çeşidi olmaktadır ve bunun temel nedeni teşhisin gecikmesidir.

Prostata Ne İyi Gelir?
Prostat tedavisinde hem bitkisel hem de tıbbi tedaviye ihtiyaç duyulabilmektedir. Hastanın durumunun izlencesi alındıktan sonra ise tedaviye karar verilmektedir.

Tıbbi Tedavi
Prostat kanseri için tek bir tedavi yöntemi yoktur ve genellikle her hastaya uygulanan tedavi şekli farklı olmaktadır. Hastaların teşhis sürecinde doğru bir  yol izlemesi tedavi sürecinin de daha kısa olması için gereklidir. Prostat olduğunu bilmeden yaşamını aynı şekilde sürderen birçok kişi bulunmaktadır.

Verilen kararlar klinik ve fizyolojik faktörlere göre olmaktadır;

• Tedaviye ihtiyaç durumu
• Risk faktörleri ve risk yüzdesi
• Kişinin biyolojik durumu
• Risk, yarar ve diğer durumların değerlendirilmesiyle tedavi yöntemine de karar verilmektedir.

Üroloji ve onkolojinin dahil olduğu tedavi tablosunda tedavinin en kısa sürede atlatılması için birçok test uygulanmaktadır. Ayrıca 3 parçalı konsültasyon uygulanmaktadır.

Bölgesel olan prostat için tedavide genellikle cerrahi yada radyasyon tedavisi uygulanmaktadır. Ayrıca sitoterapi , ultrason ve hormon tedavileri de uygulanan belli başlı tedavi yöntemleridir. Hastanın durumunun karar verilmesi ise fizyolojik faktörlere dayanılarak yapılmaktadır ve genellikle tedavinin olumlu ve olumsuz yönleri birlikte değerlendirilmektedir.

İlerlemiş olan prostat tedavisinde ise genellikle ameliyat ve radyoterapi birlikte uygulanan tedavi yöntemleri olmaktadır. PSA değerinin yüksek olduğu anlaşıldıktan sonra hormon tedavisi de takviye olacak şekilde verilmektedir ve bu tedavi birkaç yıl sürmektedir. Bazı kişilerde ise herhangi bir terapi yöntemi uygulanmamaktadır. Eğer PSA değerinin artması daha uzun bir süreçte olursa tedavide değişiklikler yapılmaktadır. Ek olarak yapılan hormon tedavilerinin arasında kemoterapi de yer almaktadır . Immunoterapi de uygulanan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır.

Bitkisel Tedavi Yöntemleri
Bitkisel takviye alınımın da miktarda aşıra kaçılmaması ve tedavinin doktor kontrolünde olması çok önemlidir.

Çörek otu: Prostat hastalığında yaygın olarak kullanılan ve hastaların çoğunda olumlu dönüt alınan bir bitki olmaktadır. Çörek otu seminal kanalların sıvılarını düzenlemek için kullanılan bir bitkidir. Kullanılma şekli ise aç karnına ve günlük maksimum 15 gr olmaktadır. Hastanın çörek otuna alerjisinin bulunup bulunmadığı ise mutlaka araştırılmalıdır. Şeker hastalarına önerilmeyen bir bitkidir.

Kabak Çekirdeği: Her gün düzenli olarak maksimum 10 gram tüketilmesi gereken bir bitkidir.

Isırgan Otu Kökü: Isırgan otu çoğu hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir bitkidir ve kökünün kaynatılarak tüketilmesi önerilmektedir. Suyla birlikte , her gün maksimum 2 defa tüketilmelidir. Böbrek ve kalp rahatsızlığı olan kişilerin bu tedaviyi uygulamaları önerilmemektedir.

Ayrıca domates ve brokoli de prostat tedavisinde kullanılabilecek olan bitkilerdir.