Pfo Belirtileri: Kalbin kulakçıkları arasında atriyal septum denilen perdede doğumdan sonra kapanması gereken fakat kapanmayan bir deliktir. Bu delik nedeni ile oluşan kan pıhtıları beyne ulaşarak beyin damar tıkanıklığı ya da inmelere sebep olabilir. Tıpta patent foramen ovale olarak bilinir. Her 5 kişiden birinde görülen bir hastalıktır. Patent Foramen Ovale hastalığı olan genç bireylerde inme riski PFO hastalığı olmayan genç bireylere göre daha yüksektir. Ayrıca genç bireylerde görülen ani inmeler ile de PFO hastalığı ilişkilidir.

Dalgıçlar için özellikle etkili olan bir hastalıktır. Dalışlar sırasında insan vücudunda kabarcık oluşumu görülür. Bu kabarcıklar normal durumlarda akciğere ulaştıklarında vücuttan atılır. Fakat kalbinde PFO olan hastalarda bu kabarcıklar sağ kulakçıklardan sol kulakçıklara geçer. Bu durum da dekompresyon hastalığını tetikler.

Patent Foramen Ovale(PFO) Nedir?
Patent Foramen Ovale, doğumdan sonra kapanması gereken fakat kapanmayan kapakçık benzeri bir deliktir ve bu deliğe bağlı olarak oluşan bir hastalıktır. Toplumda her 5 kişiden birinde görülebilir. PFO hastalığı olan kişilerde öksürme, ıkınma, aksırma gibi durumlarda kapakçık açılır ve kan sağ ve sol kulakçığa geçebilir. Bazı durumlarda sağ kulakçıkta bulunan kirli kan PFO aracılığı ile akciğerin temizleme sistemine uğramadan sol kulakçığa geçebilir. Bu durum bazı istenmeyen durumlara yol açabilmektedir. Örneğin; felç, inme, organlarda ani beslenme bozukluğu gibi. PFO hastalığında görülen bazı durumlar basit olarak dalgıçlarda görülen vurgun hastalığı olarak açıklanabilir. Ayrıca nedeni bilinmeyen inme durumlarında hastada tesadüfen de PFO hastalığına rastlanabilir.

Kişilere göre PFO hastalığının görülme tipi değişebilir. PFO hastalığının bazı tiplerinde yüksek inme riski taşıdığı gözlemlenmiştir. Küçük delikler hastalara hayati ölçüde zarar vermez ve kapatılmasa da ileride etkilemez. Bu sebeple, küçük deliklerin kapatılmasına gerek duyulmaz. Fakat büyük olan deliklerin kapatılması gerekebilir. Kan geçişleri hastaya hayati ölçüde zarar verebilmektedir.

PFO Belirtileri
Patent Foramen Ovale hastalığı doğumla gelen bir hastalıktır. Doğum sonrası kapanması gereken bir deliktir. PFO hastalığı ani inme, felç gibi durumlarda rastlantısal saptanabilir. PFO baş dönmesi, baş ağrısı, yorgunluk gibi durumlarda da kendini gösterebilir. Günümüzde ekokardiyografi olarak isimlendirilen gelişmiş ultrason aletleri ile PFO tanısı kolay bir şekilde konulabilmektedir. Sadece göğüs ön tarafından bir ultrason aleti yardımı ile kontrol edildikten sonra asıl tanı yöntemi ağız yolu ile alınan bir ilaç ile yapılır. Bu yutulan cisme prob denilir. Prob yutulduktan sonra yemek borusuna yerleştirilir. Transözofagil ekokardiyografi yani TEE ile tanı konulmaktadır. İki boyutlu olan bu test yöntemi ile ya da üç boyutlu bir ekokardiyografi yöntemi ile kalp deliğinin yeri, şekli ve ebatları bakılır. Bunun yanı sıra kalp deliğinin yüksek bir risk taşıyıp taşımadığı da anlaşılmaya çalışılır. Hastanın tedavisine başlamadan önce tanısının koyulması ve risklerin bilinmesi gerekmektedir.

PFO Kendiliğinden Kapanır Mı?
Foramen Ovale doğum öncesinde bebeklerin anne rahmindeyken kalbin sağ ya da sol kulakçıklarında bir açıklık oluşmasıdır. Bu kulakçıklar arasında kan pompalanır. Bununla birlikte de bebeğin anne rahminde kan dolaşımı, akciğerler çalışmadan yerine getirilmiş olur. Ancak doğum ile birlikte bebeğin akciğerlerine hava dolacaktır. Bu hava kirli ve temiz tanın arasında ki basınç farkı oluşturarak deliği kapatacaktır. PFO değiliğin kapanması bu şekilde gerçekleşebilir. Fakat bu durumda deliğin kapanmadığı da olabilir. Kalp delikliği yaşayan kişilerde kanın temiz kana karışma olasılığı yüksektir. Bu nedenle geleceklerinde ki hayatlarında daha dikkatli olmalıdırlar.

PFO Kaç Yaşına Kadar Kapanır?
Kalp deliği olarak bilinen PFO hastalığı doğum ile birlikte gelişir. Aslında anne karnında bu durum gelişmiştir ve doğum ile birlikte kapanmaz. Kalp deliği ile doğan bebeklerde 6 aya kadar bu deliğin kapandığı görülür. Nadiren de olsa 1 yaşında da kapanan bebekler vardır. Hastalığın tedavisi küçük yaşta yapılması oldukça önemlidir. Çünkü kalp deliği vücut işlevini olumsuz etkiler. Kişinin günlük yaşamını da ciddi oranda kısıtlar. Bu nedenle 8 yaşından daha küçükken ameliyat olunması gerekmektedir. Kalbe yapılan operasyondan sonra hasta düzenli olarak doktor kontrolünden geçmelidir ve tedavi 8 senede bir kendisini yenilemelidir. 5 ya da 10 sene gibi bir zaman diliminde duruma göre kalp kapakçığı değiştirilmelidir.