Kansızlık Nedir?
Anemi yani kansızlık; kanın, kırmızı kan hücresi bakımından normalinden daha düşük olduğu duruma denir. Kansızlık aynı zamanda, kırmızı kan hücrelerinde yeterli miktarda hemoglobin olmadığı durumda da meydana gelir. Hemoglobin, demir bakımından zengin ve kana kırmızı rengi veren maddedir ve kan hücrelerinin ana kısmını oluşturur. Eğer vücudumuz normalinden düşük ya da daha fazla kırmızı kan hücresine sahipse ya da hemoglobin düzeyi fazla veya az ise, vücuttaki hücreler yeterli oksijene ulaşamazlar. Bu durumda kansızlık belirtileri oluşur çünkü vücuttaki organlar tam fonksiyonel bir şekilde çalışamazlar.

Kansızlık, dünyada en yaygın hastalıkların başında yer almaktadır. Kronik hastalığı olan kadınların,erkeklerin ve çocukların hepsi kansızlık riski taşımaktadır. Unutulmaması gereken önemli faktörler;

• Kansızlık kalıtsal bir hastalık olabilir ve yeni doğmuş bebekler doğdukları zamana göre bundan etkilenebilirler.
• Doğuran kadınlarda, menstürasyon dan ötürü kansızlığa karşı bir duyarlılık vardır.
• Yaşlı yetişkinlerde de ayrıca kansızlığın oluşma riski, zayıf beslenme ve diğer tıbbi koşullardan ötürü mevcuttur.

Bir çok kansızlık türü mevcuttur. Hepsi çok farklı formdadır ve farklı tedavi yöntemleri barındırırlar. Demir eksikliği kansızlığı en sık görülen formudur. Ve kolay bir şekilde tedavi edilir. Belirli diyetler ve demir takviyesiyle ortadan kaldırılabilir. Kansızlığın bazı formları, örneğin hamilelikte gelişen kansızlık, normal olarak değerlendirilirler. Fakat, kansızlığın bazı tipleri hayat boyu sürecek sağlık problemlerinin işaretçisi olabilir.

Kansızlığın Belirtileri ve İzlenimleri Nelerdir?
Kansızlığın belirtileri sebebine bağlı olarak çok fazla değişkenlik gösterir. Başlıca sıralarsak:

• Güçsüzlük
• Solgun ve sarıya kaçan cilt
• Düzensiz kalp atışları
• Kısa süreli nefes alıp verme
• Baş dönmesi ve sersemlik hissi
• Göğüs ağrısı
• Soğuk eller ve ayaklar
• Baş ağrısı
• Yorgunluk

Yukarıda sıralanan sebepler, genel olarak hastalarda görülen belirtilerdir. Anemi, genelde bir çok insanda görülebilir ve semptomları çok ufak şeyler olduğundan fark edilemez. Çok sık olarak, kansız olan hastalar, güçsüz ve yorgun olduklarını, yer yer aşırı konsantrasyon bozukluğuna sahip olduklarını belirtmişlerdir. Ve kandaki oksijen taşıma kapasitesinin azalmasıyla ortaya çıkan kalp rahatsızlığı, kısa nefes alıp vermeye sebep olur. Bu da hastalığın devam etmesi ve artması anlamına gelmektedir.

Kansızlığın Nedenleri ve Nelere Yol Açar
400’den fazla türü olan kansızlık, 3 ana gruba ayrılmıştır:

1. Kan kaybının neden olduğu kansızlık : kırmızı kan hücreleri, kanama yoluyla azalabilir. Bu durum sıklıkla yavaş bir şekilde ve belli bir periyotta oluştuğu için kolayca tespit edilemez. Bu durumun bazı ortak kronik sonuçları olabilir. Mide ile ilgili problemler, ülser, hemoroid, gastrit veya mide kanseri gibi. Kan sulandırıcı ilaçların neden olduğu kan kaybı da bu duruma zemin hazırlar. Ve son olarak, hamilelik nedeniyle meydana gelen kanamalar çok sık olmasa da kansızlığa yol açabilir.
2. Kırmızı hücre üretiminde meydana gelen bir bozukluktan kaynaklanan kansızlık : bu kansızlık formunda; vücut çok az kan hücresi üretir ya da kan hücrelerinin fonksiyonu düzgün olmayabilir. Yani, kırmızı kan hücresinin yapısında bulunan mineraller ve vitaminler anormal derecede düşük seviyelerde olabilir. Bu durumun sebepleri arasında,vitamin eksikliği,demir eksikliği,kemik iliği ve kök hücre problemleri bulunur.
3. Kırmızı kan hücrelerinin tahribatı sonucu meydana gelen kansızlık : kırmızı kan hücreleri kırılgan oldukları zaman, bağışıklık sisteminde tahribat meydana getirirler. Bu durum çoğunlukla kansızlığa yol açar. Ve kesin olarak bilinen sebepleri mevcut değildir.

Kansızlık Kilo Yapar mı ?
Kansızlığın kilo aldırdığı ya da kiloyla alakalı bir duruma rastlanmamıştır. Ayrıca bazı kansızlık formlarına bağlı olarak, aşırı kilo kaybı bile mümkün olmaktadır.

Yetişkinlerde kırmızı kan verileri

Kansızlığın Teşhisi ve Anlaşılması
Kansızlığın bir çok teşhis yolu vardır. Kansızlık, kanın gerekenden çok daha az miktarda oksijen taşımasıdır. Bu yüzden hastalığın teşhisinde kan sayımı ve kan kütlesi çok önemlidir. Kırmızı kan hücrelerinin ağırlığını doğrudan ölçmek çok zahmetli bir iştir.

Bu yüzden, dolaylı yoldan değeri tahmin etmek için, kandaki hemoglobin veya hemotokrit (kırmızı kan hücresi miktarı) kullanılır. Fakat, bu sonuçlar bazı durumlara bağlıdır ve tam olarak doğru bilgi aktaramaz.

Kansızlık, tipik olarak kan sayımıyla teşhis edilir. Kırmızı kan hücreleri ve hemoglobin seviyesi ölçümü dışında, akış sitometrisi yöntemiyle kırmızı kan hücrelerinin boyutu ölçülerek, kansızlık sebepleri ayırt edilir.

Kansızlığın Tedavisi ve Kansızlık Nasıl Giderilir?
Kansızlığın tedavisi, kansızlığın tipine,oluşumuna,nedenine ve daha bir kaç sebebe göre değişir. Kansızlık tedavisi, bir takım diyetler, takviyeler, tıbbi talimatnameler ya da gerekli görülürse, kan kaybını önlemek için cerrahi operasyonları kapsar. Kansızlık tedavisinin amacı, kanda taşınan oksijen miktarını arttırıp, hastanın kansızlıktan etkilenmesini ortadan kaldırmaktır. Bu tedavinin amacı kandaki kırmızı kan hücrelerinin arttırılması ya da hemoglobin seviyesinin yukarı çekilmesini sağlamaktır. Bir diğer amacı da kansızlığı ortaya çıkaran etmenlerin yok edilmesini sağlamaktır.

Kandaki düşük seviyeli vitaminler ya da düşük demir seviyesi yüzünden; doktor, hastadan günlük beslenme alışkanlıklarını değiştirmesini,takviye olarak vitamin ve demir hapı almasını isteyebilir. Vücudun, hemoglobin seviyesini yukarı çekmesi için demire ihtiyacı vardır. Bu yüzden bol yeşillikli gıda diyetleri genellikle hastalara önerilir. Bu yeşil sebzeler ve gıdaları şu şekilde sıralayabiliriz.

• Ispanak ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler
• Tofu
• Soya fasulyesi,bezelye,mercimek
• Kuru meyve çeşitleri
• B12 Vitamini içeren besinler
• Folik asit içeren besinler
• C vitamini içeren besinler

Bütün bu yazılan besinler, vücutta hemoglobin artışına pozitif yönde destek olurlar. Bu yüzden ilaçla tedavi edilen bu hastalık, aynı zamanda beslenme alışkanlıkları yönünden ciddi değişiklik gerektiren bir hastalıktır.