Gelişim Geriliği Belirtileri

Ahmet

Gelişim diye adlandırılan süreç bebeklikten itibaren birbirini izleyen anlama, konuşma ve hareketlerin işlev seviyelerinin toplamıdır. Çoğu zaman büyümekle karıştırılabilen bir durum olduğu için ailelerde farkın dalık olması ve erken teşhis çok önemlidir. Gelişme çevresel ve biyolojik faktörlerin her ikisinden de etkilenen bir durumdur. Çocuğun yetiştiği çevre, dış çevredeki insanların ona karşı olan ilgileri, genetik faktörler, yeme-içme-uyuma zamanları ve sıklıkları gelişimi doğrudan etkileyen temel faktörlerdendir. Aynı zamanda gelişim yeni doğmuş bebeğin biyolojik ve fizyolojik özelleriyle de kısmen alakalıdır.

Hissetme, duyma, koklama ,görme ve tat alma duyularının geliştirilmesi ve buna uygun uyarılar verilmesi çocuğun gelişimine önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Çocukların yaşlara ve gelişim düzeylerine  uygun oyuncak, araç-gereç seçimi ve doğru eğitimin verilmesi de hassasiyet gerektiren konulardır. Çoğu zaman doğumdan sonra olan gelişim bozuklukları tedavi edilebilmektedir. İki yaşına kadar olan süreçte gelişim geriliği yaşayan birçok çocukta düzelme kaydedilmiştir.

Gelişim Geriliği Belirtileri ve Gelişim Geriliğini Nasıl Anlarız?
Gelişim geriliğinde konuşma ve anlama seviyesinin bilinmesi önemlidir. 8-9 aylık bir bebeğin yaklaşık olarak 5 cümle kurması gerekmektedir. Ayrıca 12 aylık bir bebeğin ismine aşina olması ve ismi söylendiğinde ismini benimsemiş olması ve ileri ki süreçte yavaş da olsa birkaç cümle kurma kapasitesine sahip olmalıdır. Eğer yukarıda belirtilen süreçleri geçemeyen bir bebekten veyahut çocuktan bahsediyorsak bu gelişim geriliğinin bir nedeni olabilir. Bu durum ileri ki zamanlarda çocukta doğabilecek iletişim sorunlarının yalnızca başlangıç olan kısımlarıdır.

Bir başka belirti ise zamanla gelişen basit aşamalı motor becerilerinin gelişmemiş olduğunu anlamış olmaktır. Bunu çocuğun yapabildiği basit hareketlerden anlaya bilmekteyiz. Örneğin, yürüme, koşma gibi hareketleri yapamayan bir çocukta gelişim geriliği saptanabilir. Yada ince motor becerileri gelişmemiş bir çocukta da gelişim geriliği vardır diyebiliriz. İnce motor becerilerine örnek olarak yemek yerken yardım almamak (kaşığı tutamamak veya ağzına götürememek) örnek olarak gösterilebilir. Gelişim geriliği olan çocukların topluma katılması ve kendi yaş grubundaki arkadaşlarıyla oyun oynayıp vakit geçirmesi sıkıntılı olabilmektedir. Asi ve huysuz olarak görülen bu çocuklar pedagogların yardımıyla daha sakin olabilirler. Son olarak gelişim geriliği bir çocuğun hayal dünyasının oluşamamasının da en büyük nedenidir.

Gelişim Geriliği Nedenleri
Gelişim geriliğinin birçok nedeni olmakla beraber bebeklerde genellikle biyolojik sebeplerle ortaya çıkan gelişim geriliği görülmektedir. Fakat biyolojik nedenlere göre düşük etkilerle çevrenin de bebeğin gelişiminde etkileri vardır. Biyolojik nedenlerden dolayı kaynaklanan gelişim geriliğinde yapılabilecek kesin tedavi yöntemleri yoktur ama çocuk için çevresel faktörlerin ona yönelik oluşturulması, çocuğun psikolojik durumunun normal olmasına yardımcı olabilir.

Çevresel faktörlerden dolayı kaynaklanan gelişim bozukluklarında ise anne ve babanın üstüne düşen birçok sorumluluk vardır çünkü bu yüzden gerilik yaşayan çocukların normale dönme olasılıkları biyolojik nedenlerden dolayı gerilik yaşayanlara göre fazladır. Çocuklar ilk eğitimlerini aileden aldıkları için, onların mental ve motor gelişimlerinde ailenin katkısı yadsınamayacak ölçüde fazladır.

Genellikle sosyal çevreyle etkileşimi olmadan büyüyen çocuklarda gelişim geriliği görülme olasılığı fazladır.  Oyun oynamayan, parka gitmeyen yada sanatsal faaliyetlere hiç katılamamış çocuklar sosyal olarak geri kalırlar ve bunun gelişim geriliğinin oluşması üzerinde çok fazla etkisi olmaktadır. Ayrıca ailenin çocuğunu koruyacağını düşünerek ya da herhangi fizyolojik bir zarardan korumak için çocuğun dış dünyayla tamamen bağlantısının kesilmesi çocukta kendini sosyal çevreden soyutlama ve ileriki aşamalarda yalnız kendisinin olduğu bir dünya yaratmasına neden olacaktır.

Doğumdan önce doğum esnasında gelişen birçok konsültasyon da gelişim geriliğine neden olmaktadır. Annenin doğumdan önce fazla radyasyona maruz bırakılması, ilaç kullanımının rastgele olması, tansiyon hastalıkları anne karnındaki bebeği doğrudan etkileyen birkaç faktördür. Bunun sonucu olarak bebeğin uzuvlarında olan bazı anormallikler meydana gelmektedir. Ülkemizde yaygın olan diğer bir neden ise akraba evliliklerinin sonucu bazı resesif genetik hastalıkların bebeklerde ortaya çıkmasıdır.

Doğum sırasında oksijen yetmezliği çeken bir bebekte de gelişim geriliği görülmektedir. Bu durum beyinde kalıcı hasarlara yol açtığı için sonradan düzelme olasılığı yoktur. Aynı zamanda erken doğumlarda da bebeğin olması gereken kitle indeksinde olmaması problem yaratabilmektedir. Çoklu doğumlarda yaşanılan ölümler de doğacak olan diğer çocukları etkilemektedir.

Doğum sonrasında beyni etkileyen hastalık geçiren bebeklerde de gelişim bozukluğu olabilmektedir. Metabolik ve kan testlerinin doğumdan sonra yapılması tedavi sürecine olumlu katkı sağlamaktadır.

Gelişim Geriliği Düzelir mi?
Gelişim geriliğinin erken teşhisi hem aile hem de çocuk için büyük önem taşır. Çünkü genellikle dış görünüşünde problem olmayan çocuklar bazı fonksiyonları yerine getirememesine rağmen normal olarak büyütülmeye çalışılır ve zamanla mental ve sosyal geriliklerinin düzeleceği düşünülür. Fakat gelişim süreci ileriye gitmenin aksine daha da  geriye gidecektir.

Bu konularda uzmanlara (pedagoglara) danışılması gerekir. Böylelikle çocuğun sosyal ve mental seviyesinin yükseltilmesi ve uygun tedavinin uygulanması daha muhtemel olacaktır. Pedagoglar çocukların yaşama alanların nasıl olması gerektiğini anlatırlar ve çocukların gelişimi de doğru yönde ilerleyebilir.

Gelişim Geriliği Tedavisi
Gelişim geriliğinde pedagoglar öncelikle gelişim geriliği seviyesini bir takım testler ile anlamaya çalışırlar. Daha sonra çocuğun seviyesine uygun tedavi tablosu çizilebilir.
Sebebi bilinen (hastalıktan dolayı kaynaklanan) gelişim geriliği durumunda tedavi yöntemi genellikle ilaç ve beslenme düzeninin duruma uygun olarak verilmesidir.

Pedagogların hemfikir oldukları konu ise bebeklikten ileri yaşlara kadar verilen her türlü eğitimin gelişimi destekleyici yönde ve seviyede olmasıdır. Çocuğun gönderileceği anaokulunun seçimi, ilkokulun seçimi ve bu okuldaki öğretmenlerin bu konularda eğitimli ve donanımlı olması oldukça önem taşımaktadır.

Sosyokültürel çevrenin gelişim geriliği olan çocuklara gösterdiği davranışların olumlu yönde olması da çocuğun kendini daha rahat hissetmesini sağlayacak ve onlar için daha kolay bir hayat mümkün olabilecektir.

Yorum yapın