Kalp Zarı İltihabı Nedir ?
Kalp zarı iltihabı, ortaya çıktığında çoğu kişi tarafından kalp krizi zannedilen bir kalp rahatsızlığıdır. Kalp krizinin belirtilerine çok benzeyen belirtilere sahip olup, bir çok sebepten ötürü meydana gelmektedir. Genellikle kalbi saran bağ dokudaki herhangi bir iltihaptan dolayı meydana gelmektedir. Bu iltihap bir çok virüs çeşidi vasıtasıyla kalbin etrafındaki dokulara büyük zararlar verip, kalbin çalışmasını doğrudan etkilemektedir.

Kalp zarı iltihabı, tıp dilinde perikardit olarak bilinmektedir. Kalp zarının belirtileri ve kişide ortaya çıkış şekli bir çok açıdan kalp krizine benzese de kalp krizi ile herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır. Çoğunlukla medikal teşhis ve görüntüleme araçlarında kolaylıkla ortaya çıkmakta olan kalp zarı iltihabının tedavisi genellikle antibiyotik ilaçlardır. Antibiyotikler sayesinde kalbin bağ dokusunda meydana gelen iltihap kurutulur ve vücuttaki su tutulumu en aza indirgenir.

Kalp Zarı İltihabı Belirtileri
Kalbin dış zarında oluşan iltihap, zaman içerisinde genişleyerek kalbin işlemini yerine getirememesine sebep olmaktadır. Bu iltihabın en belirgin semptomları da, göğüs kafesinde ve göğüs boşluğunda şiddetli ağrı, nefes alış verişinde bıçak gibi saplanan türde bir ağrı, sol arka omuzda şiddetli bir ağrı, kuru öksürük, mide bulantısı ve kusmadır. Bu belirtiler çoğunlukla kalp krizi belirtisi de olduğu için bu durum kalp kriziyle çok sık olarak karıştırılmaktadır. Hatta bu olayları yaşayan kişiler ilk olarak kalp krizi geçirdiklerini zannederek, haklı bir korkuya kapılmaktadırlar.

Kalp zarı iltihabının belirtileri, kalp krizi belirtilerinden herhangi medikal bir görüntüleme olmadan ayırt edilemez. Çoğu zaman çekilen kalp EKG’sinde bile kalp zarı iltihabı tespit edilemez. Bu yüzden iltihabın tespitinde doğrudan, Manyetik Rezonans olarak bilinen MR, ultrason veya bilgisayarlı tomografi gibi medikal görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır.

Kalp Zarı İltihabının Nedenleri
Perikardit, çoğunlukla virüslerin oluşturduğu bir iltihap formudur. Bu virüslerden en bilinen AIDS virüsüdür. Bunların yanında aşırı oranda ilaç kullanımı, kalp krizi geçirmek ve başka organlarda bulunan virüslerin kalbe sıçraması da kalp zarı iltihabına neden olmaktadır.

Kalp Zarı İltihabının Teşhisi
Kalp iltihabının teşhisi, medikal görüntüleme sistemleri olmadan maalesef çok zor olmaktadır. Bu yüzden çoğu uzman hekim, kalp krizi geçirmediğinden emin olduğu hastaya, bilgisayarlı tomografi ya da ultrason görüntülemesi uygulamaktadır. Bu sayede kalpte meydana gelen iltihaplı kısmın görüntülenmesi ve teşhis edilmesi mümkün olabilmektedir.

Kalp Zarı İltihabı İçin İbrahim Saraçoğlu Tavsiyesi
Perikardit olarak bilinen kalp zarı iltihabı için, İbrahim Saraçoğlu adaçayı kürünü önermektedir. Fakat en başta uyarılması gereken nokta, hamilelerin ve gebelik durumu olanların bu kürü kullanmamasıdır. Kaynamakta olan 300 ml suyun içerisine, aktardan alınabilecek 50 gr kadar saf adaçayı eklenir. Bu durumda en az 10 dakika boyunca kaynatılır.

Daha sonra kaynamış olan bu kür, bir tülbent vasıtasıyla süzülür. Elde edilen bu kür günde 2 defa, birisi sabah kalkınca, diğeri de akşam yatmadan önce alınır. Bu şekilde 1 hafta boyunca uygulanan adaçayı kürü sonunda, vücut iltihabın etkilerinden gözle görülür derecede arınmaktadır.

Kalp Zarı İltihabı Tedavisi Ne Kadar Sürer ?
Her hastalıkta olduğu gibi, perikarditte de erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhis edilen kalp zarı iltihaplarının tedavisi genellikle 3 hafta civarında devam etmektedir. Fakat daha sonradan ortaya çıkmış, başka organlardan kalp zarına sıçramış tedavilerde ise, bu durum biraz daha uğraştırıcı olmaktadır.

Bu tarz tedavi durumlar, her hastada farklı bir seyir izlemektedir. Bu yüzden kalp zarı iltihabından müzdarip olan kişilerin ya da bu kişilerin yakınlarının en doğru bilgiyi uzman hekimlerden alabilecekleri unutulmamalıdır.

Kalp Zarı İltihabı Tedavisi
Kalp zarı iltihabının tedavisinde ilk olarak uygulanan yöntem, antibiyotik kullanımıdır. İçerisinde özel olarak tıbbi etken maddeler bulunan antibiyotikler, kalbin bağ dokusunun etrafında meydana gelmiş  iltihabı vücuttan uzaklaştırırlar. Bu sayede kalbin çalışması normale dönmüş olur.

Bir diğer bilinen tedavi yöntemi ise cerrahi müdahaledir. Bu durum çok sık olarak tercih edilmese de, iltihap miktarının çok fazla olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Ameliyata alınan hastanın kalbinin etrafındaki iltihap temizlenerek vücuttan alınır. Daha sonra ilaç tedavisi ile hastanın iyileşme süreci başlamış olur.