Göz Kuruluğu Belirtileri

Ahmet

Gözyaşı , göz torbasının üstünde yer alan gözyaşı bezlerinden salgılanan ve gözün sağlığı için oldukça önemli olan bir durum olmaktadır. Ayrıca göz kırpmak için de oldukça gerekli olan bir sıvı olarak bilinmektedir. Eğer gözyaşı salgısı olmaz ya da azalırsa , bu durumda göz kuruluğu olarak bilinen durum ortaya çıkmaktadır. Aslında çok yaygın olarak görülen bir hastalıktır fakat çok az kişi bu hastalık hakkında bilgi sahibidir. Genellikle gözün fiziksel durumlardan etkilenip, göz batması gibi durumların oluştuğu düşünülmektedir. BU durumda genellikle çevre koşulları düşünüldüğü kadar fazla etkili olmamaktadır.

Göz yaşının olması göz yüzey dokusunun zararlara karşı korunmasını sağlar ve bu doku aynı zamanda gözyaşı filmi olarak da bilinmektedir. Göz kuruluğu kronik olarak da meydana gelebilecek bir durumdur ve gözyaşı miktarının değişmesi göz kuruluğunun ilk sebebi olmaktadır. Aynı zamanda günlük hayatta mutluluk yada üzüntü durumunda göz yaşının akamaması kişiyi hem duygusal hem de biyolojik açıdan etkileyebilmektedir. Gözün saydam tabakasının tahrip olmasına da yol açabilen bir durum olan göz kuruluğu göz filminin hasar görmesiyle daha da şiddetlenebilmektedir.  Kişinin göz kuruluğu yaşıyor olması, onu enfeksiyonlara daha açık hale getirir ve bu durumda gözün iltihap kapması daha kolay olabilmektedir. Kişinin enfeksiyon riski artar ve görme bozuklukları giderek artmaya başlar.

Dolayısıyla göz yaşı normal bir kişinin sahip olması gereken ve kişiyi dış etkilere karşı koruyan em önemli salgılardan biri olarak bilinmektedir.

Göz Kuruluğu Belirtileri Nelerdir? Göz Kuruluğu Nasıl Anlaşılır?
Göz kuruluğunun yaygın olarak görülen belirtileri; gözde yanma, kızarıklık, batma olması, bulanık görme gibi görme problemlerinin yaşanmasıdır. Göz kuruluğu belirtileri kişiden kişiye farklılaşabilen belirtiler olmaktadır ve genellikle diğer göz hastalıklarıyla karıştırıp, oldukça basit olduğu düşünülen bir hastalıktır. Fakat göz kuruluğu  aslında oldukça ciddi sorunlara yol açabilecek bir göz problemi olmaktadır. Kronik olarak devam eden göz kuruluğu tedavisinde ise tedavi normal göz kuruluğuna göre daha zor olabilmektedir. Kişinin bilgisayar gibi aletler kullanırken zorlanması da göz kuruluğunuzun başka bir belirtisi olarak bilinmektedir.

Gözyaşı Kuruluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Aslında tedavi süreci oldukça zor olabilecek bir hastalıktır ve genellikle gözyaşı suni olarak takviye edilmeye çalışılır. Diğer bir tedavi ise gözyaşının özelliklerini düzeltmeye yönelik olan tedavilerdir. Kişinin gözlerinin fiziksel etmenlere karşı korunması da oldukça önemli olmaktadır. Dolayısıyla mikrop kapmasını önleyici ilaçlar kullanılabilmektedir.

Göz kuruluğunun tedavisi yapılmadığı takdirde daha büyük problemler ortaya çıkabilmektedir ve kişinin gözü iltihaba açık hale gelmektedir. Göz delinmeleri gibi göz sağlığını tehdit eden daha büyük çaplı problemler de gözlemlenmektedir.  Göz kuruluğunun kronik olması durumunda tedavi diğer hastalara göre daha büyük  öneme sahip olmaktadır.

 Göz Kuruluğu Testi Nasıl Yapılmaktadır?

Göz kuruluğu testi Schirmer testi olarak da bilinmektedir ve gözyaşının ne kadar salgılandığını kontrol etmek için uygulanmakta olan bir testtir. Ayrıca göz kuruluğu dışında başka göz hastalıkları teşhislerinde de kullanılabilen bir test olmaktadır. Gözdeki nem dengesi de bu yöntemle anlaşılabilmektedir.

Göz Kuruluğu Geçer Mi? Nasıl Geçebilmektedir?
Kronik olan göz kuruluğu problemleri oldukça uzun süreç isteyen bir durumdur ve genellikle devamlı olarak tedavi gerektirmektedirler. Genellikle bu tür durumlarda cerrahi operasyonlara da başvurulabilmektedir. Aşırı olarak görülmeyen göz kuruluğu tedavisinde ise bitkisel yöntemler ve doktorların verdikleri göz damlaları kullanılabilmektedir. Öncelikle kişinin göz kuruluğu testini yaptırıp ne derecede göz kuruluğu yaşadığının tespit edilmesi önemlidir. Ayrıca lazer gibi göz operasyonlarında , bu konuda gerçekten uzman kişilerle çalışılması göz kuruluğu ihtimalini de azaltmaya yardımcı olmaktadır.Kısacası, doğru tedaviyle geçebilen bir durum olarak bilinmektedir.

Göz Kuruluğu Tedavisinde Damla Kullanılır Mı?
Genellikle bu tür tedavilere göz kuruluğunun ne derecede olduğu anlaşıldıktan sonra karar verilmektedir ve çok ağır olmayan durumlarda göz doktorunun kontrolünde göz damlaları kullanılabilmektedir. Bu damlalar hem gözün nemlenmesini ve suni göz yaşı üretmesini sağlamakta hem de toz gibi maddelerin gözde yaratabileceği göz iltihaplarını da büyük ölçüde engellemektedirler.

Göz Kuruluğu Bitkisel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun göz kuruluğu tedavisi için önerdiği tedavi kürü aşağıda verilmektedir. Karnabahar ve lahana kürü ;

Yaklaşık olarak 250 gram karnabahar ya da lahana 2 bardak suda haşlanmalıdır ve daha sonra 5 dakika boyunca dinlendirilmelidir. Bu suyu daha sonra içiniz ve tedavi sürecince yardımcı olarak kullanılabilecek bir kür olmaktadır.

Her hastalıkta olduğu gibi bitkisel tedavilerin de doktor kontrolünde yapılması tavsiye edilmektedir.

Göz Kuruluğu İçin Kullanılan Göz Damlası İsimleri Nelerdir?
Aşağıda yaygın olarak kullanılan göz damlaları verilmiştir. FAKAT, bu damlaların doktor muayenesi olmadan kullanılmamasını tavsiye ediyoruz çünkü bazı damlaların içerikleri kişiye uygun olmayabilmektedir. Siklosporin ve Kortikosteroid ilaçları göz kuruluğunda yaygın olarak kullanılan damlalardır. Bu damlaların kullanımı için mutlaka göz doktoruna başvurulması gereklidir.

Göz Kuruluğu Tedavisi Nasıl Olmaktadır?
Göz kuruluğunun tespit edilmesinden sonra ve ne derecede olduğu anlaşıldıktan sonra tedavi şekli doktor tarafından belirlenmektedir. Kişinin yaşadığı ortamın nemli olması ve temiz bir ortam olması , kişinin mikrop kapma ihtimalini azaltmak da ve şikayetleri de daha aza indirgemektedir. Ayrıca bilgisayar gibi teknolojik aletlerin kullanım süresine dikkat edilmesi de oldukça önemli olmaktadır.

Ayrıca suni gözyaşı tedavisi olarak da bilinen göz damlaları göz kuruluğu tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Böylelikle kişinin gözyaşı işlevi yerine getirilmiş olmaktadır. Ayrıca hastanın durumunun daha ciddi olması durumunda cerrahi yöntemlere de başvurulabilmektedir. Tıkaç yerleştirilmesi uygulanmakta olup göz yaşının göz yüzeyinde tutulması amaçlanmaktadır.

Yorum yapın