Aort Yetmezliği Belirtileri

Ahmet

Aort Yetmezliği Nedir ?
Aort damarı, kalbin sol ventrikül kısmından başlayarak vücudun boyun bölgesine doğru devam eden hayati bir damardır. Yaklaşık çapı 3 cm olan aort damarı, diğer damarlardan farklı olarak saatte yaklaşık 3-7 litre kan taşımaktadır. Aort’un pompalamış olduğu temiz kan, kapakçıklar vasıtasıyla kalpten çıkış yapar. Bir takım kalıtsal ve kronik hastalıklar nedeniyle bu kapakçıklar görevlerini tam olarak yerine getiremezler. Bu durumda da aort yetmezliği olarak bilinen hastalık ortaya çıkmaktadır.

Aort damarından pompalanan ve diğer organlara taşınan kan, kalpten çıkar. Kan kalpten çıkar çıkmaz kalpte yer alan kapakçıklar kapanır ve pompalanmış kanın tekrardan içeri nüfuz etmesi engellenir. Fakat bazı durumlarda kalp kapakçıkları tam anlamıyla kapanamaz. Bu durum da kalpte ve aort damarında kan birikmesine neden olur. Burada biriken kan bazı durumlarda herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bazı durumlarda da bir çok hayati duruma neden olur. Bu durumların niteliği, biriken kan miktarıyla doğrudan ilintilidir.

Aort damarının yetmezliği olarak adlandırılan bu durum, kalp kapakçıklarının tam olarak işlevini yerine getirememesi durumudur. Kalp kapakçıklarında görülen herhangi bir hastalık sonucu, kişide ortaya çıkan bir takım belirtiler olabilmektedir. Bu belirtilerin en başında ritm bozukluğu gelmektedir. Doktorlar tarafından genellikle sinir strese bağlı olduğu teşhisi çok yaygın olsa da, gerçek sorun aort damarının yetmezliği olabilmektedir. Bunun tam olarak teşhis edilebilmesi için detaylı bir şekilde ekokardiyografi adı verilen görüntü tekniğinin uygulanması gerekmektedir.

Aort damarların ve kalp kapakçıklarında meydana gelen bu durumlar, kişinin hayati fonksiyonlarını doğrudan etkilemektedir. Etkilemediği durumlarda ise, kişinin hayat kalitesinde ciddi düşüşlere yol açmaktadır. Bu yüzden detaylı bir şekilde teşhis edilmeli ve acil olarak müdahale edilmesi gerekmektedir.

Aort Yetmezliği Belirtileri
Aort yetmezliği, kalp kapakçıklarının görevlerini tam olarak yerine getirememesi durumunda ortaya çıkan ciddi bir durumdur. Kapakçıklar, temiz kanın dğer damarlara iletilmesinde önemli rol oynayan kısımlardır. Bazı durumlarda kanın damar boyunca iletilmesi yerine, belli bir miktarı geriye doğru pompalanır. Bu durumda aort yetmezliği ortaya çıkar.

Geriye doğru pompalanan temiz kanın miktarına göre, kişide görülen aort yetmezliği belirtileri değişiklik gösterebilir. Eğer geriye doğru istenmeden pompalanan kanın miktarı hayati derecede değilse, aort yetmezliği uzun yıllar boyunca herhangi bir belirtiye sahip olmadan insan vücudunda bulunabilmektedir.

Geriye doğru akan kanın miktarının fazla olması, beraberinde bir çok hayati belirtiyi gündeme getirebilir. Kalp kapakçıklarında herhangi bir nedenden ötürü sorun oluşan hastalar, normal insanların yapmış olduğu yüksek efor gerektiren sporları yapamazlar. Bunun sebebi ise kan akışının fazlalaşmasına bağlı olarak, geriye doğru istenmeden pompalanan kanın miktarında artış görülmesidir. Kalbin bu kısmında biriken kan, diğer organlara yayılarak ani ölümlere yol açan sonuçlar ortaya çıkarır.

Aort yetmezliğinin başlıca belirtileri şunlardır:

  • Kalp-boyun ve göğüs kısmında şiddetli ağrılar görülmesi
  • Efor sarfedilmesinden sonra- özellikle yoğun kardiyovasküler aktivite içeren sporlar- görülen şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık bilinç gibi durumlar
  • Solunum durması yada nefes-alıp vermede güçlük
  • Yüksek derecede ritm bozukluğu ve kalp çarpıntısı
  • Bayılma yada bilinç kaybı
  • Ani olarak meydana çıkan görüş bozukluğu

Bu belirtiler, daha önce de belirtildiği üzere kalp kapakçıklarının işlevini ne kadar yerine getirip, getirmediğine bağlı olarak değişebilen şiddettedir.

Bu durumlardan bir veya bir kaçının, uzun süre devam etmesi durumunda, kişi en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kalp, vüucudun en hayati organlarından olduğu için bu belirtilerin ciddiye alınması son derece önemlidir. Erken teşhis ve tedavi edilmeyen aort damar sorunları, uzun vadede ani ölümlere yol açabilmektedir.

Aort Yetmezliğinin Nedenleri
Dışarıdan gelen bir takım etkilerin haricinde, aort yetmezliğinin nedenleri tam olarak bilinememektedir. Tıbbi çevrelerin araştırmaları doğrultusunda, kronik hastalıklar veya doğuştan gelen şekil bozukluklarının bu duruma sebep olduğu düşünülmektedir.

Aort Yetmezliği Dereceleri Hakkındaki Tüm Sorular
Aort yetmezliğinin dereceleri, hafif-orta ve yüksek dereceli olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırmaların yapılmasının temel sebebi, hastaların tedavilerinde izlenecek yolların ve uygulanması gereken temel durumların farklılıklarını ortaya çıkarmaktır.

Hafif derecede aort yetmezliği olan hastaların genellikle ortaya koyduğu ciddi belirtiler bulunmamaktadır. Hatta uzun yıllar boyunca hafif aort damar yetmezliğinden müzdarip kişilerin, bu durumdan habersiz bir şekilde yaşamlarını sürdürmesi bu duruma en büyük örnek teşkil etmektedir. Hafif aort damar yetmezliğinden müzdarip olan hastalar, yaşamlarına herhangi bir kısıtlama olmadan devam edebilmektedirler. Bu durumun sürekli hale gelebilmesi ve herhangi bir lejyonun oluşmaması için ise, hastalara düzenli olarak doktor kontrolü önerilmektedir.

Orta derecede aort yetmezliği bulunan hastalarda ise, ortaya çıkan semptomlar ve hayati durumlar biraz daha ön plandadır. Kişi, ağır ve yüksek derecede kardiyo aktivitesi gerektiren sporları yaparken gözlem altında olmalıdır. Herhangi bir aksi durumda ise sporu derhal durdurmalıdır. Aort damar yetersizliğinin orta derecede görülmesi demek, kalp kapakçıklarının vücudun her yerine ulaştırdığı kanın bir kısmını geri pompalaması demektir. Bu durum aşırı anlamda hayati olmasa da, kişinin yaşam tarzına dikkat etmesi anlamına gelmektedir.

Yüksek derecede aort yetmezliğinden müzdarip olan hastalar, diğer iki duruma göre çok daha dikkatli olmalılardır. Bunun nedeni ise, geriye pompalanan kanın çok daha hayati seviyede olmasıdır. Genellikle bu durumdaki hastalar, cerrahi müdahaleyle yada kalp kapakçığı değişimi ile tedavi edilebilmektedirler. Fakat kişi, herhangi bir spor aktivitesinden yada kalp hızını arttıracak durumlardan itina ile kaçınmalıdır.

Aort Yetmezliği Tedavisi
Aort yetmezliğinin tedavisi genellikle cerrahi yöntemle yapılmaktadır. Fakat bu durum, genellikle hafif ve orta derecedeki hastalarda uygulanmamaktadır. Bunun sebebi ise, bu hastaların herhangi bir semptoma maruz kalmamasından ötürüdür. Bu tarz hastalar genellikle uzun vadeli medikal tedavi sayesinde eski formlarına kavuşturulabilmektedirler.

Semptomlu hasta olarak bilinen, yüksek derecede aort damar yetmezliğinden müzdarip olan hastalar da ise tedavi yöntemi cerrahidir. Bu cerrahi yöntemler, kalp kapakçıklarının değiştirilmesi, kan pompalanmasına yardımcı stent yada kateter takılması yada mevcut kalp kapakçıklarının bazı kısımlarının onarılması gibi durumlar barındırmaktadır.

Yorum yapın