Aort Diseksiyonu Belirtileri

Ahmet

Aort diseksiyonun diğer adı aort yırtılmasıdır ve oldukça tehlikeli olan bir durum olarak bilinmektedir. Genellikle birden başlayan , şiddetli ve göğsün yırtılacakmış hissi veren oldukça ağır bir hastalıktır. İlk olarak göğsün ön bölümünden başlayarak , başka bölümlere yayılan ağrılar oluşmaktadır. En belirgin göstergesi oldukça şiddetli olan göğüs ağrısıdır. BU yüzden diğer hastalıklarla karıştırılma olasılığı da oldukça yüksek olabilmektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi ilk olarak göğsün ön tarafından başlasa da daha sonra yayılma bölgesi artan bir hastalıktır. Bu yayılma genellikle aort yırtığı boyunca devam etmektedir. Dolayısıyla yayılımcı bir hastalık olarak da tanımlanabilmektedir. Kimi vakalarda görülen aort diseksiyonunda (matfan Sendromu) şiddetli olarak bahsettiğimiz ağrılar oluşmayabilir. Fakat hastaların şikayetleri genel olarak incelendiğinde oldukça şiddetli ve yırtılacakmış hissinden bahsedilmektedir. Bu ağrı yaygın olarak omurga üstünde , sırt bölgesinde ve göğüste hissedilebilmektedir.

Aort diseksiyonu , aslında günümüzde daha da yaygınlaşmaya başlayan bir hastalık olmaya başlamıştır.Özellikle erkeklerde görülme olasılığı kadınlarda görülme olasılığından oldukça fazla olmaktadır. Ayrıca yaşın ilerlemesiyle birlikte aort diseksiyonu görülme olasılığı da doğru orantılı olarak artmaya başlamıştır. 60 yaş üzerindeki erkeklerde görülme olasılığı daha da fazla olmaktadır.

Yukarıda bahsedilen hastaların semptomları ve şikayetleri incelendiğinde göğüs şikayetinin oldukça fazla oranda ortaya çıktığı görülmüştür. Ağrının şiddeti ise stabil ve oldukça fazla olmaktadır.

Hastalıktan yakınan hastalar dinlendiğinde yırtıcı ve dayanılamayacak kadar fazla olan ağrıdan şikayet ettikleri izlenmiştir. Hasta öldürecekmiş gibi olan bir ağrıdan bahsetmektedir. Genellikle ağrı göğüsten başlar, bütün vücudu kaplamaya başlar. Özellikle sırt , boyun, çene, dişler hatta kollara bile yayıldığı gözlemlenmiştir. Kimi zaten ağrı karın ve sırtta da olabilmektedir.

Hastalığın kötü olan bir diğer tarafı ise sonucunda körlük, felç gerçekleşebilmektedir. Bayılma da olabilecek ihtimaller arasında yer almaktadır. Nabız azalması veya kaybolması ise atardamarlardan kaynaklanan bir durum olabilmektedir.

Diğer etkilerinden birkaçı ise halsizlik , terleme nefes darlığı olabilmektedir.

Aort diseksiyonu yaşayan bir kişi ise ünlü bilim adamı Albert Einstein’dır.  Ölüm sebebi de bu olmuştur.
Aort diseksiyonunun bu kadar önemli ve ölümcül sonuçlara neden olmasının sebebi , aort damarının vücudun en önemli damarı olmasından kaynaklanmaktadır. Diğer damarlara göre oldukça güçlü bir damar olmasına rağmen , zarar gördüğünde oldukça tehlikeli komplikasyonlara neden olabilecek olan bir hastalık olmaktadır.

Aort Diseksiyonu Belirtileri
Aort diseksiyonu kendini oldukça şiddetli ağrılarla belli eden bir hastalıktır. Kişi kendini göğsünde yırtılma-yarılma bir his olduğundan şikayet etmektedir. Fakat bu ağların en şiddetli olanı göğüs ağrısı olmaktadır. Fakat aort diseksiyonunda belirti olmayan hastalara da rastlamak mümkündür. BU oran yaklaşık olarak Ya da oldukça % olmaktadır. Hafif olan göğüs ağrıları meydana gelebilmektedir. Ayrıca görülen diğer belirtiler de aşağıda verilmiştir;

  • Ağrının çeşitli yerlerle yayılma göstermesi
  • Boyun ve çene bölgesinde ağrı olması
  • Sırt ya da kürek kemiğinde olan ağrılar
  • Kişi baygınlık geçirebilir; hatta bayılabilir
  • Kişide bilinç kaybı yaşanılabilir
  • Kişi hissizlik hissedebilir;
  • BU durum felce kadar ilerleyebilmektedir,
  • Kişide uyuşmalar, parmak uçlarında karıncalanmalar, hissizleşmeler gözlemlenebilmektedir.
  • Kişide halsizlik, ağrı, kendini güçsüzlük gibi hisler oluşabilmektedir.
  • Kişide nefes darlığı , tıkanmalar ve solunum yetmezliği gözlemlenebilmektedir
  • Öksürürken kan atma gibi olaylar gerçekleşebilmektedir.
  • Yutkunurken zorlanmalar gözlemlenebilmektedir
  • Kişide yoğun biçimde ölüm korkusu olabilmektedir.

Aort diseksiyonu oldukça ciddi olan bir hastlık olduğu için önlem alınmadığı sürece aort duvarı tamamen tahrip olup, yırtılabilmektedir.Dolayısıyla kişide iç kanama ve ölümler gerçekleşebilmektedir.

Aort Diseksiyonu Nedenleri
Aort diseksiyonun birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri; yaşam şekli, yaş aralığı ve cinsiyet olmaktadır. Bunların kısaca anlatımları aşağıda verilmektedir;

1)Yaşın İlerlemesi: Yaş ilerledikçe damarlarda da zayıflama olmaktadır ve vücut fonksiyonları genç kişilerdeki gibi normal boyutta çalışmamaktadır. Aslında aort diseksiyonun görülme yaşı oldukça geniş bir yelpazedir; fakat genellikle 40-70 yaş arasında oldukça sık görülmekte olan bir hastalıktır.

2)Damar Sertliği: Damar sertliği genellikle kişinin yediği besinlerden kaynaklı olan bir durum olmaktadır. Fazla miktarda trans yağ ve kolesterol kullanan kişilerin , damarlarına zamanla yağ birikimi olur ve bu durum damarların daralmasına ve  plak oluşmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla damarlar esnekliğini kaybeder ve dayanıklılığını yitirmeye başlamaktadırlar. BU nedenle de aort diseksiyonu oluşabilmektedir.  Bunun ise başlıca sebeplerine bakıldığında; fazla tüketilen sigara, doymuş yağların fazla tüketilmesi, spor alışkanlığının kazanılmamış olması, alkol tüketiminin fazla olması, kişinin normal vücut kitle indeksinde olmaması söylenebilmektedir.

3)Yüksek Tansiyon: Kişinin tansiyon hastası olması da aort diseksiyonun bir nedeni olarak görülebilmektedir. Yüksek tansiyonun tanımına bakıldığında kanın normalden daha fazla pompalandığı görülmektedir.

BU durumda da aort damarı gerilmeye başlar ve baskı da artmaya başlar. Bu basıncı kaldıramayan aort ise diseksiyon oluşturabilmektedir.

4)Kişinin oldukça şiddetli darbeler alması: Şiddetli darbeler de aort diseksiyonu nedenleri arasında incelenmektedir. Örnek olarak ise kaza sırasında kişinin göğsünü aracın direksiyonuna vurarak aort diseksiyonuna neden olmasını verebilmekteyiz.

Ayrıca aort daralması, aort anevrizması, Marfan sendromu, biküskit aort kapağı ,Ehlers Danlos sendromu, kalp ameliyatı geçirmek, frengi ve hamilelik verilebilmektedir.

Aort Diseksiyonunda Fiziki Muayene Bilgileri
Aort diseksiyonu teşhisinde önemli olan fiziksel muayene olmaktadır. Bunun nedeni ise yapılan kan tahlillerinin yeterli olmamasıdır. Nabız kaybolması ise hastaların 1/5 oranında görülmektedir. Ayrıca .nabız açılığ kapanması intimal flebte , aort diseksiyonu için oldukça önemli olmaktadır. Ayrıca tansiyon farkı, iki kol arasında farklı şekilde ölçülebilmektedir. Aort diseksiyonlarının farklı çeşitleri bulunmaktadır. Standard A tipinde olanlarda nörolojik bulgular saptanmıştır. Bu bulgularda nadiren sol reküran laringeal sinir basısına bağlı vokal kord paralizisi, hemoptizi, özofagus perforasyonuna bağlı hematemez, superior vena kava sendromu, üst servikal sempatik ganglion basısına bağlı Horner sendromu, mezenter veya renal iskemi bulguları ile iliak arter oklüzyon bulguları saptanabilir. Stanford Tip A diseksiyonlarda aort yetmezliği üfürümü duyulabilir. Konjestif kalp yetmezliği bulguları saptanabilir. Perikardial tamponad bulguları olabilir. Sol plevral boşluğa rüptür söz konusu olduğunda bu bölgede solunum sesi alınmayabilir.

Aort Diseksiyonu Sınıflaması

I- Stanford sınıflaması:

  • Tip A: Çıkan aorta
  • Tip B: İnen aorta

II- DeBakey sınıflaması:

  • Tip I: Çıkan aorta, aortik ark ve inen aorta
  • Tip II: Sadece çıkan aorta
  • Tip III: Sadece inen aorta

Aort Diseksiyonu Tedavisi
Aort diseksiyonu oldukça tehlikeli ve ölüm riski olan bir hastalık olduğu için hastanın ilk başta yoğun bakım ünitesine alınması gerekmektedir. Dolayısıyla önemli olan hayati fonksiyonları; nabız, nefes alış veriş hızı ve tansiyonu da devamlı olarak kontrol edilebilmektedir.

Aşağıda yapılan tedavi uygulamalarının aşamaları verilmiştir; bu aşamalar hastalara göre farklılık gösterebilmektedir.

1)İlk Yapılan Müdahaleler: Aort diseksiyonu oldukça ciddiye alınması gereken bir durumdur ve kişinin ölüm riski de oldukça fazla olmaktadır. Kişi yakın zamanda hastaneye yetiştirilmelidir. Öncelikle damar yolu açılmalıdır. Daha sonra nabız ve tansiyonu dengelemek için ilaç verilmelidir. Miktarlar ise hastanın durumuna uygun olarak ayarlanmalıdır. Bunun amacı ise aortta oluşan diseksiyonun artmasını önlemektir. Eğer durum ciddileşmeye başlarsa cerrahi müdahale ve medikal tedavi uygulanabilmektedir.

2)Cerrahi Müdahale: Eğer aort diseksiyonu kalbe  yakın bir yerde ise, bu durumda ameliyat gerekebilmektedir. Fakat eğer hastanın durumu ve bünyesi bu ameliyata uygun değilse , bu durumda ameliyat uygulanamayabilmektedir. Yapılan ameliyatlarda yıpranmış olan bölgenin dokuları temizlenir aort duvarında kalan katmanlar arasındaki boşluklar itina ile kapatılır.Yapay dokular ise aortun hasarlarının giderilmesi için kullanılabilmektedir. Sızmalar ise mutlaka giderilmelidir.

Genellikle 4 gün süren bir ameliyat geçirmektedir. Daha sonra ise yaklaşık olarak 10 gün hastanede kalmaktadır.

Diğer bir cerrahi yöntem ise endovasküler stent greftidir. Eğer aortun kapaklarına yakın olmayan bir diseksiyon söz konusu ise bu durumda endovasküler stent grefti uygulanabilmektedir. BU durumda kasıktan ameliyat olunmaktadır. Ayrıca bu amelyatta ince ve uzun teller kullanılmaktadır. Buradaki amaç yeni bir kanal açmaktır. BU ise teller kullanılarak yapay dokularla uygulanmaktadır.  Bu uygulama yaklaşık olarak 4 saat sürmektedir. Ameliyatın daha kısa sürdüğü durumlarda mevcuttur. Hasta mutlaka yaklaşık olarak 2 gün hastanede tutulmaktadır. BU ameliyatın yapılıp yapılmaması kişinin aortundaki yırtıklara bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Eğer aort diseksiyonu fazla ise bu durumda ameliyat şart duruma gelmektedir.

3) İlaç Tedavisi
İlaç tedavisi aort disekyonu tedavisinde mutlaka kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavinin uygulanmasındaki amaç aortta oluşan fazla gerilimi azaltmaya yöneliktir.

Yorum yapın