Andropoz Belirtileri

Ahmet

Andropoz, belli bir yaştan sonra erkeklerde görülen testosteron hormonlarının yetersiz gelmesi durumuna verilmiş olan adıdır. Erkeklerde 40 yaşından itibaren görülmeye başlar fakat en fazla 50 yaşından sonra testosteron seviyesi ciddi azalma yaşar. Andropoz, testosteron üretilmesinde ve kanda bulunan testosteron seviyesinin düşmesine bağlı olarak ortaya çıkan psikolojik, biyolojik, fiziksel ve cinsel olgu semptomlarıdır.

Andropoz, engellenmesi mümkün değildir. Andropoz tanısı kan testleri ile anlaşılabilir. Yapılacak kan testleri ile kan da bulunan testosteron seviyesine bakılır ve azalma var ise bu tanı konulur. Kan testi sabah 8:00 – 10:00 saatleri arasında yapılmalıdır. Bu saatler erkeklik hormonunun en fazla olduğu seviyededir. Hastalarda belli belirtiler gözlenmektedir. Bunlar; erkekte ki cinsel isteğin azalması, günlük yaşam koşullarında bazı etkenlerin düşmesi, vücudun güç ve dayanıklılığının azalması, boyun kısalması, psikolojik çöküntü ve hayattan beklentilerin azalması, üzgünlük hali, spor becerisinin azalması, yemek yedikten sonra ağırlık çökmesi ve iş hayatında ki performansın azalması görülen belirtilerdendir.

 Andropoz Nedir?
Andropoz “andro” kelime kökeninden gelmektedir. Andronun karşılığı pause demektir yani ara vermek. Andropoz durmak ya da ara vermek olarak tabir edilmiş olsa da gerçekte böyle değildir. Kadınlar menopoza girdileri zaman üreme fonksiyonları durur evet ama erkeklerde bu durum öyle değildir. Erkekler andropoza girmiş olsalar da üretkenlikleri devam etmektedir. Andropoz menopoz gibi cinselliği azaltan bir durum değildir.

Andropoz testosteron hormonunu seviyesinin düşmesine neden olur. Bu da kişi de bazı hormonsal değişiklikler yaşamasına neden olacaktır. Erkekler 40 yaşından itibaren andropoz yaşamaya başlasa da 50 yaşında etkilerini görmektedir. Dikkat kaybı yaşar, yorgunluk hisseder, sinirli ve öfkeli bir ruh hali vardır, kas yapıları bozulur ve eskisi kadar güçlü değildir ve kemikleri de zayıflamaktadır. Testosteron hormonu yumurtalıkta ve böbrek üstü bezlerince üretilmektedir. Andropoz belirtileri ve dönemleri kişiden kişiye değişmektedir. Bazı hastalarda testosteron hormonu azalması diğerine göre daha az olabilir.

Andropoz Belirtileri
Andropoz hali hazırda bakacak olursak yaş ile birlikte gelişen hormon sorunudur. Yaş ilerledikçe testosteron hormonu artık azalma göstermeye başlayacaktır. Bu da kişinin hormonsal olarak tamamen olmasa da kısmen değişiklik yaşamasına neden olacaktır. Kadınların yaşadığı menopoz dönemi kadar ağır etkileri ve değişkenlikleri olmayacaktır. Fakat bu durum toplum tarafından farklı algılanabilmektedir.

Andropoz döneminde erkeklerde görülecek olan belirtiler bulunmaktadır. Halsiz bir beden ve aşırı uyuma isteği sizin peşinizi bir süre bırakmayacaktır. Bunun nedeni hormon yapılarınız değişmeye başladığı için bedeniniz buna alışma dönemindedir. Ani ateş yükselmesi de görülebilir nadiren de olsa. Erkek kilo almaya meyillidir, bel bölgesinde ve göğüs kısmında yoğun bir yağlanma yaşar. Kas ve kemiklerinde güç kaybeder ve bu bölgesinde ağrı duyar. Kas ve iskelet yapısı zayıflama gösterir. Erkekte cinsel isteksizlik kendisini göstermeye başlar. Sinirli ve agresif bir psikoloji içinde görülür. Hafızasında da zayıflama gözlemlenir.

Andropoz Psikolojisi
Andropoz döneminde ki erkeklerde toplumsal olgulardan kaynaklı yanlış bir kaygı bulunur. Erkeklik duyularının bittiğine ve cinsel hayatlarının son bulduğunu düşünebilirler. Bu durum yanlıştır. Erkekler andropoza girdikleri zaman tamamen baba olma duyularını kaybetmezler. Aksine testosteron hormonu seviyesinde düşüş yaşarlar. Bu da hormon dengesini bozmuş olur. Kadınlar da bu durum çok daha farklı gelişir. Kadın hastalar menopoza girdikleri zaman annelik duyularını kaybederler. Erkeklerde psikolojik olarak sinirlilik görülür. Daha agresif tavır sergilerler ve depresyona meyillidirler. Bu durum değişen hormonlara bağlı olarak da gelişmektedir.

Andropoza Giren Erkek Nasıl Davranır?
Andropoza giren erkeklerde hormonsal değişimler yaşanmaktadır. Kan içinde bulunan bazı erkeklik hormonu seviyesinde düşüş yaşanır. Bu durum yaş ile alakalıdır. Her insan doğar yaşar ve daha sonra yaşlanmaya başlar. Bireylerin bedenleri zamanla deforme oldukları için çeşitli sorunlar oluşturabilirler. Andropoz da kişiden kişiye göre değişen bir dönemde gerçekleşir. Her erkek aynı yaşta bu sorunu yaşayacak diye bir kanun yoktur.

Erkekler andropoza girdikleri zaman genel olarak yorgundur ve keyifsiz bir günlük yaşam sürerler. İş performanslarında düşüş yaşanır. Hormon dengeleri bozulan erkek hasta bedensel olarak bir karmaşa içerisindedir ve bu duruma alışması biraz zaman alacaktır. Hormon dengelerinin bozulması kişinin psikolojisini de olumsuz etkilemektedir. Örneğin tiroit bezlerinde bir sorun oluştuğu zaman psikolojik olarak nasıl sorunlar yaşanıyorsa bu durumda öyledir. Hasta depresyona meyilli olabilir. Sinirli ve agresif bir psikoloji içerisinde olabilmektedir.

Andropoza Kaç Yaşında Girilir?
Erkeklerin andropoza girmeye başladıkları yaş ortalama 40lı yaşlardır. Fakat bu yaşlarda andropozun keskin belirtilerini görmeye başlamazlar. Ancak 50li yaşlarına geldikleri zaman hastalar belirtiler daha net görülmeye başlar. Elbette her hastanın andropoza girme yaşı farklıdır. Her hastanın andropoza girdiği dönemde yaşadığı belirtilerde farklıdır. Kimi hastalar bu durumu kolaylıkla atlatabilir. Her insanın fiziki ve biyolojik yapısı farklılık gösterdiği için Andropoza girme yaşında da değişkenlik görülebilir. Fakat yapılan araştırmalara göre erkekler 40 yaşından itibaren genellikle Andropoz ile tanışmaktadırlar.

Andropoz Tedavisi
Andropoz erkeklerde önlenemeyen bir hormonsal sorundur. Fakat hastaların kaybettikleri hormonları vücuda takviye etmek ve kişinin o dönemde psikolojisini düzenlemek için bir takım tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Hastalarda hormon seviyesi düşmeye başladıkça sadece cinsellik güdülerinde azalma yaşanmaz. Kemik erimesi, psikolojik bozukluklar, aşırı kilo alma sorunu gibi etkenler oluşmaya başlar. Bu nedenle hormonlar vücudun her noktasını etkiler.

Hormonların eksikliği giderilmesi için hastaya hormon ilaçları verilir. Hormon tedavisinde hap, iğne ya da jel kullanımı görülür. Hap normal günlük yaşamda sık kullandığımız kapsül halinde ki ilaçlardır. Günlük düzenli olarak kullanıldığı zaman hormon tedavisi gerçekleştirilir. Bunun dışında jel şeklinde olan göbek, omuz ve kas bölgelerine sürerek kullanılır. Bu sabahları uygulanmaktadır. Bunun dışında ki son yöntem ise hormon iğneleridir. Belli aralıklarla yapılan hormon iğneleri testosteron hormonunun çabucak vücuda kazanımını sağlar.

Yorum yapın