Yüksek Tansiyon Belirtileri

Ahmet

Yapılan anket araştırmalara göre yaklaşık olarak 15 yıl sonra  dünyadaki yüksek tansiyon hastası sayısı 1.5 milyona yaklaşacaktır. Şuanda ise Amerika dahil dünyadaki önemli hastalıklar arasında yer almaktadır. Amerika ‘da yaklaşık olarak 75 milyon kişi yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları nedeniyle ölmektedir. Aynı zamanda 2011-2012 yıllarındaki yapılan sayımlarda 20 yaşının üstündeki her bir genç hipertansiyon sorunları yaşamaktadır ve bunun nedeni ise yüksek kan basıncına neden olan bazı ilaçlar ve kötü alışkanlıklardır.

Amerika’da bununla ilgili çalışmalar yapılmakta ve özellikle gençler olmak üzere birçok hipertansiyon hastası için doğal yöntemlerle kontrol altına alma çalışmaları yapılmaktadır.

Gittikçe yükselen bir vaka olan yüksek tansiyonun sebepleri arasında ; sigara ve alkol tüketimi,hareketsiz yaşam ve beslenme alışkanlıklarında yapılan hatalar gösterilmektedir.

Genellikle sodyum yönünden fazla olan gıdaların tüketilmesi hipertansiyona davet çıkaran nedenler arasındadır. Bu gıdaların başında sofralarımızdan eksik etmediğimiz tuz ve fazla tuzun kullanıldığı fast-food ürünleri gelmektedir.

Yapılan araştırılmalara göre tuz kullanımının yanı sıra damar ve kalp hastalıklarının da hipertansiyona yakalanma olasılıkları da son derece yüksek olarak saptanmıştır.

Yüksek kan basıncı ise kanın, kan damarlarına yapmış olduğu basınçtır ve bu basınç kalbin aktivitesine ve kan damarlarının genişliğine bağlı olarak değişmektedir. Aynı zamanda her yaştaki kişinin normal kan basıncı değerleri de farklı olmaktadır. Yapılan fazla spor da kan basıncı değişimlerinde etkili olan önemli bir faktördür. Öyle ki , fazla kardiyo çalışan kişilerde de yüksek nabızdan dolayı ölümler yadsınamayacak ölçüde fazladır.

Bir kişinin yüksek tansiyona sahip olduğunu gösteren değerler ise ; büyük tansiyon  olarak 140 ve küçük tansiyon  olarak 90 mm Hg den fazla olan değerlerdir. Büyük tansiyon kalpten çıkan kanın yaptığı basınçtır. Küçük tansiyon ise vücudu dolaşıp , kalbe tekrar geri dönen kanın yaptığı basınçtır.Bu değerler ise kişinin biyolojik yapısına göre ve popülasyona göre farklılıklar gösterebilmektedir.

Tansiyonun düşük olan kişiler, tansiyonu yüksek olan kişilere oranla daha az tehlike altındadırlar.

Yüksek Tansiyon Nedenleri ve Belirtileri
Yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında bir kişinin yüksek tansiyon olmasında hayatında fazla stresin olması ve iş yükünün ağır olması, ağır spor faaliyetleri, beslenmesine dikkat etmemesi, tuz ve tuzlu ürünlerin fazla tüketilmiş olması ve başka birkaç neden yer almaktadır.

Büyük tansiyonu 18 üstü ve küçük tansiyonu 11 den fazla olan hastaların riskli olup olmaması, tansiyon değişimlerinin anlık olup olmamasına bağlıdır. Ani stres ve heyecan yada spor esnasında bu değerlerin saniyelik olarak okunması normal karşılanmaktadır. Fakat tansiyon hastalarında, genellikle okunan değerler devamlı olarak yüksek okunulmaktadır. Devamlı yüksek değerler bulunan kişinin en kısa süre içerisinde bu konuda uzman olan kişilere başvurması önemli bir husus olarak bilinmektedir.

Kan basıncı uykudan önce , uyku esnasında ve uykudan uyanınca değişen bir değerdir. Dolayısıyla gün içerisinde bile değişen bir değerden söz etmekteyiz fakat bu değerlerin değişim aralığı ve zamanı teşhis etmede kullanılan temel durumdur.

Kişinin yaşının artması da kan basıncının artmasına neden olmaktadır çünkü damarlar birçok sebepten dolayı daralmaya başlamaktadır. 50 yaş ve üstü hastalar ise yaşın ileri olmasından dolayı , yüksek tansiyonla birlikte büyük bir risk içerisindedirler.

Kimler Yüksek Tansiyon Açısından Tehlike Altındadır?

  • Yaş aralığı: 50 yaş ve üzeri hastalarda tansiyon rahatsızlığının daha fazla rastlanması bir tesadüf değildir ve bunun sebebi hücrelerin kendini yenileyememesi ve damarların esnekliğini kaybetmeye başlamasıdır.
  • Kilo problemleri: Kilo problemi olan kişiler yüksek tansiyon açısından riskli olarak görülen hastalardır. Tedavi sürecinde aynı zamanda diyetisyen uzmanlığından da yararlanılmaktadır.
  • Yaşam Tarzı: Kişinin günlük olarak beslenme şeklinin yanlış olması, sigara ve alkol kullanması, ve spor yapmaması risk faktörü oluşturmaktadır.
  • Cinsiyet: Yüksek tansiyon genellikle kadın ve erkek için aynı risk oranındadır. Kadınlar genellikle yaşlılık döneminde yüksek tansiyon hastası olurken, erkeklerin genç yaşlarda tansiyon hastası olduğu saptanmıştır.

Yukarıda belirtilen nedenlerin dışında kişinin genetik olarak bu hastalığı taşıyıp taşımaması da önemlidir.

Yüksek Tansiyon Değerleri Nedir?
Yüksek tansiyonun değerleri hastaların ortalama değerlerine göre saptanmış değerlerdir ve bu değerler kişinin fizyolojik ve biyolojik durumuna göre değişebilmektedir. Genellikle büyük tansiyon olarak 13 üstü ve küçük tansiyon olarak 8 üstü olan değerler özellikle 50 yaş altı kişiler için tehlikelidir. 50 yaşından sonra ise bu değerlerin biraz daha üstünde çıkması normal olarak kabul edilebilmektedir.

Tansiyon değerlerinin aşağıda verilen yaş aralıklarındaki olması gereken değerler;

10-18 yaş aralığı: 110 mm / 73 mm

18-35 yaş aralığı : 120 mm/ 75 mm

35-50 yaş aralığı : 130 mm / 80 mm

50-70 yaş aralığı : 140 mm / 85 mm

70-90 yaş aralığı : 150 mm /87 mm

Yukarı değerlerin üzerindeki değerler ise yüksek tansiyon olarak değerlendirilmektedir.

Yüksek Tansiyon Nasıl Düşürülebilir ve Kullanılabilecek Bitkisel Yöntemler Nelerdir?
Aşağıda yüksek tansiyonu düşürmek için yapılabilecek yöntemler açıklanmaktadır:

  1. Sarımsak en yaygın olarak kullanılan ve en etkili olan tansiyon düşürme yöntemidir.
  2. Limonu ikiye kesin ve yarım bardak su ekleyerek içebilirsiniz. Limon tansiyon düşürmede oldukça etkili olan bir yöntemdir
  3. Narın suyunu içmek de tansiyonun düşmesinde oldukça etkili olan bir başka yöntemdir.
  4. Ekşi olan meyvelerin taze sıkılmış sularının içilmesi de yaygın olarak kullanılmaktadır.
  5. Soğuk su ile duş almak ise tansiyonu düşürmek için başvurulabilecek bir başka tansiyon düşürme yöntemidir.
  6. Tansiyonun yükselmeye başladığını hisseden kişinin dinlenmesi ve sigara kullanmaktan kaçınması da dikkat edilmesi gereken noktalardandır.

Yüksek Tansiyon Tedavisi
Yüksek tansiyonu yaratabilecek en önemli sebeplerden biri yaşam tarzı olduğu için , kişinin beslenme,spor ve psikolojik olarak ne durumda olması risk faktörlerini de etkilemektedir. Tansiyon hastası olan bir kişinin hayatında yaptığı tüm değişimler büyük açıdan önem taşımaktadır. Bu değişimler neredeyse ilaç tedavisinin yarattığı pozitif etki kadar etkiye sahiptir.

Aşağıda anlatılanlar ise tansiyon hastası olan bir kişinin yapması gerekenlerdir;

Tuz kullanımını azaltmak: Normal bir kişinin vücuduna alması gereken tuz miktarı 9-12 g olmaktadır ve tansiyon hastası olan bir kişinin bu değerleri yaklaşık olarak 5 gr olarak alması yüksek tansiyon problemlerini önemli ölçüde düşürmeye yardımcı olmaktadır.

Alkol kullanımını azaltmak: Yapılan analizler göz önüne alındığı takdirde , alkol kullanımını azaltmak kan basıncını düşürme de büyük etkiye sahiptir.

İdeal kiloda olmak: Kilo problemleri birçok hastalığın ortaya çıkmasını etkilediği gibi, tansiyonun yükselmesine de neden olmaktadır. Ayrıca spor yaparken bu kişilerin, daha fazla nefes darlığı problemlerine sahip olmaktadırlar.

Düzenli olarak spor yapmak: Günlük olarak , yaş ve cinsiyete uygun olan spor çeşitlerinin yapılması önemlidir ve bütün hastalıklardan korunmak için takip edilebilecek bir yöntemdir.

Dengeli beslenmek: Meyve ve sebzelerin daha fazla tüketilmesi, aynı zamanda da yağlı ve hazır gıdaların tüketiminin azaltılması önemlidir.

Psikoloji: Birçok hastalıkta olduğu gibi kişinin psikolojisinin iyi olması ; stresten uzak ve huzurlu bir yaşantısın olması da kan basıncının olması gereken değerde kalması için önemlidir.

Yukarıda bahsettiğimiz önlemler ve yaşayış biçimini değiştiren yöntemler koruyucu ve ilk aşamada yapılması gerekenlerdir. Bunun yanı sıra yüksek tansiyonu şikâyeti olan hastaların doktor kontrolünde olması ve gereken ilaçları almaları önemlidir.

Yüksek tansiyon şikâyeti azımsanamayacak ölçüde önemli bir şikâyettir ve tedavisi uygulanmazsa kalp ve damar hastalıklarının da eklenmesiyle ölümle sonuçlanabilmektir.

Önceden kullanılan ilaçlar yan etkilerinden dolayı böbrek hastalıklarına yol açabilmekteydi fakat gelişen teknoloji ve ilaç sektörü sayesinde bu durum büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır.

Yorum yapın