Safra sıvısı, on iki parmak bağırsağına salgılanan yağların sindirimini kolaylaştıran bir sıvıdır. Safra kesesi ise, safra sıvısının bulunduğu keseye verilen isimdir. Kesede depolanan sıvı gerektiği zamanlarda ve miktarda bağırsağa geçer ve yağların fiziksel sindirimine yardım etmektedir. Safra kesesi vücudun önemli kısımları arasında yer almasının bir diğer nedeni ise biluribin ve hayvanlarda bulunan kolesterol gibi ürünlerin vücuttan uzaklaştırılmasında yer almaktadır.

Safra kesesinde taş oluşmasının en büyük sebeplerinden biri de oluşan iltihaplar dır. Bu iltihaplar iki bölümde incelenmektedirler. Safra kesesinin hacminin daralması müzmin olarak adlandırılırlar yada tam tersi bir durum olarak safra kesesi hacminin arttığı durumlar da görülmektedir.  Genellikle kendini ağrı, şişkinlik ve fazla gaz şeklinde belli eden bir durumdur. Safra kesesi iltihabı kolesistit olarak da bilinmektedir.

Genellikle ileri ki yaşlarda görülen bir hastalıktır.  Safra kesesinde taş oluşumu ise akut kolesistit olarak bilinir ve vücudun sağ tarafında ağrı oluşan bir durumdur.  Kolesterolün safrada gerekenden fazla miktarda bulunması ise fazla tuz ile birlikte safra taşlarının oluşmasına yol açabilmektedirler. Safra sıvısının bir diğer görevi ise midenin Ph ını dengelemesidir.

Safra Kesesi Hastalıkları Belirtileri
Safra kesesi hastalıklarında en sık görülen belirtiler aşağıda verilmiştir.

Ağrı: Özellikle sağ tarafta başlayan ağrılar bel bölgesinin aşağısına doğru yayılmaktadır. Fazla yağlı yemekleri tüketmek yada bir öğünde gereğinden fazla yemek  ağrıları tetikleyen temel sebeplerdendir. Ağrı kesiciler ne kadar güçlü olursa olsun tedavide kullanılmak için uygun değillerdir.

Sindirim Sistemi Bozuklukları: Genellikle safra hastalıkları bağırsak hareketlerini etkilemektedir ve ishal-kabızlık gibi dengesizliklerin görülmesi normal bir durumdur. Aynı zamanda dışkının rengi de normale göre farklı olmaktadır. Safra sıvısı, yağların sindirimini kolaylaştırdığı için besinlerin sindirimi zorlaşır ve daha ağır olur. Dolayısıyla, hasta olan kişi genellikle kendini hissetmez. Aynı zamanda mide bulantısı ve kusma gibi şikayetler de gözlemlenebilir.

Ciltteki sarı lekelerin oluşması: Yüz ve vücudun diğer kısımlarında da sarı lekeler görülen belirtiler arasındadır ve bunun nedeni fazla safra sıvısının salgılanmış olmasıdır.

Kimler Safra Kesesi  Hastası Olma Potansiyel indedirler?
Genellikle obezite hastalarında ve diğer mide sorunları yaşayan hastalarda hastalık daha ağır seyredebilmektedir. Aynı zamanda katı yağlarının fazla tüketilmesi de safra kesesi hastalıklarının riskini artıran nedenlerdendir. Çoğunlukla kısa zamanda kaybedilen fazla kilolarda safra kesesi hastalıklarına davetiye çıkarmaktadır.

Ayrıca genellikle kadınlarda daha fazla görülen bir hastalık çeşididir ve Amerika , Hindistan ve Meksikan insanlarında da sıklıkla görülen  safra kesesi taşları 60 yaş üstü kişiler için risk faktörü olmaktadırlar.

Hamiler de de görülme olasılığı fazladır ve eğer aile geçmişinde safra problemleri yaşayan insanlar varsa bu kişilerin beslenmelerine daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir.

Vücudun hormon dengesinin bozulması (fazla Östrojen salgılanması) safra kesesi taşlarının oluşmasına neden olabilmektedir.

Safra Kesesi Taşı Şikayetleri
Safra kesesinde yaygın olarak görülen şikayet hazımsızlık, iştahın azalması ve sağ göğsün altından başlayan ağrılardır. Bazı kişilerde ise safra kesesi taşı oluştuğu başka bir hastalığı araştırılırken fark edilmektedir. Safra kesesi taşları röntgen ve ultrason kullanılarak tespit edilmektedir. Fazla yağlı yemekler tüketmek ise ağrıları artırabilmektedir. Aynı zamanda ağrı ve ateşin birlikte görülmesi hastalığın şiddetinin artırdığını göstermektedir. Ateşin asıl nedeni ise iltihabın oluşmaya başlaması olarak bilinmektedir.

Safra Kesesi Hastalıklarının Basamakları;
İlk basamakta genellikle safra kesesi taşları fark edilmezler çünkü genellikle ağrıya neden olmazlar. İkinci basamakta ise ağrının arttığı görülmektedir. Aynı zamanda yağlı yemeklerden sonra ağrıların olması da bu basamakta görülen belirtiler arasındadır. Aynı zamanda bağırsakların çalışması artabilir yada yavaşlayabilir. Son basamakta ise hastalık ilerlemiş olduğu için daha fazla ağrı görülmektedir. Ateş, kilo kaybı , ve normalden fazla üşüme de hastalığın ciddi boyutlara ulaştığında görülen belirtilerdendir.

Safra Kesesi Ameliyatları
Genellikle kapalı olarak gerçekleşen ameliyatlardır buna tıp dilinde Laparoskopi denilmektedir. Karında safra kesesinin olduğu bölgeye yaklaşık olarak 1 cm olan 4 boşluk açılır. Kapalı ameliyat günümüzde en yaygın olarak yapılan ameliyatlar dandır ve süresi açık ameliyatlara göre kısa olmaktadır. Hastaların çoğunluğu geri kalan hayatını yediklerine  ve yaşam tarzına dikkat ederek geçirmektedirler. Hastalar 3 yada 4 gün (maksimum) müşahede altında tutulmaktadırlar bunun sebebi ise hastaları takip etmektir.

Ameliyat olmak riskli midir?
Tansiyon, şeker , kalp hastaları için öncelikle başka bir takım testlerinde yapılması lazım. Çünkü bu hastalıklar ameliyatlarda hastalar için tehdit oluştura bilmektedirler. Eğer ameliyat yapılmadan önce gerekli olan önlemler alınırsa ameliyattaki risk faktörleri de ortadan kalkabilmektedir. Eğer safra kesesinde iltihaplanma varsa bu durumda ameliyat yapılırken daha dikkatli olunmaktadır.

 Safra Kesesi Hastalıkları Nasıl Teşhis Edilmektedir?
Öncelikle hastalık belirtilerini gösteren hastanın fiziki muayenesinin  yapılması gerekmektedir. Aynı zamanda röntgen ve ultrason yöntemleriyle safra kesesindeki taşlar ve iltihaplanmanın olup olmadığı anlaşılmaktadır.

Aynı zamanda kanda bulunan biluribin miktarını ölçmek için kan testleri de yapılmaktadır. Kan testlerinde araştırılan diğer olay ise karaciğer fonksiyonlarının nasıl olduğunu anlamaktır.

Safra Kesesi Hastalıklarında Bitkisel Tedavi
İdrar yollarını açan bitkiler en önemli bitkiler arasındadır ve taş oluşumunu engelleyen bitkilerdir. Aynı zamanda vücudu rahatlatan bitkilerin kullanılması da önerilmektedir. Önerilen bitkileri sıralamak istersek;

Maydanoz: Maydanoz hastalıkların baş düşmanıdır ve bol miktarda anti-oksidan içermektedir. Kum dökmesini hızlandırmak ve taş oluşmasını önlemek için her gün 3  fincan maydanoz ve suyun kaynatılıp içilmesi önerilir.

Karahindiba: Vücuttaki toksinlerin idrarla birlikte uzaklaştırılması için kullanılmaktadır. Aynı zamanda şeker hastalığında kullanılan bir bitki olarak da tanınır.

Isırgan Otu: Safra kesesinde taş oluşumunu önlemek en bilinen görevlerindendir ve kum dökmesini kolaylaştıran bir bitkidir.

Ayı üzümü: Vücutta mikrop oluşumuna karşı kullanılan bir bitki olmakla birlikte safra kesesinde taş oluşumunu engellemektedir. Soğuk su ve aktarlarda bulabileceğiniz ayı üzümünü yaklaşık olarak 4 saat dinlendirdikten sonra içilmesi önerilir.

Celandine: Safra taşının giderilmesinde etkilidir.

Nane: Genellikle safra kesesinin en belirgin belirtisi olan ağrıların azaltılması için önerilen bir bitkidir.

Safra Kesesi Tedavisi
Genellikle safra kesesinden dolayı olan ağrılar, herhangi bir ağrı kesiciyle geçmezler. Safra kesesindeki taşların temizlenmesi ve safra kesesinin alınması için uygulanan yöntem ise kapalı ameliyatlardır. Bu ameliyatlardan önce ise yapılan testler arasında ultrason , röntgen ve bazı diğer testler (başka hastalığa sahip olan hastalar için) gerekmektedir. Safra kesesi alınan hastaların beslenme programında yağlı yiyecekler yoktur ve genellikle idrar söktürücü bitkiler kullanılmaktadır.

Safra Kesesinde Erken Teşhis ve Tedavinin Önemi
Bazı hastalıkların belirtileri birbirleriyle benzerlik göstermektedirler ve safra kesesi hastalıkları kimi zaman mide rahatsızlıkları belirtileriyle karıştırılmaktadır. Safra kesesi rahatsızlıkları, sadece bitkisel tedavinin yetersiz kaldığı durumlardır ve genellikle kapalı ameliyatla tedavi edilirler. Erken teşhis edilen safra kumları yada taşlarının tedavi sürecinin kısa zamanda başlamış olması tedavi sürecini de kısaltmaktadır.

Safra kesesi taşlarının,  çok geç fark edilmesi açık ameliyatlara zemin hazırlamaktadır. Bu ameliyatlar ise genellikle safra kesesi taşlarının çok artması ve ağrıların fazlalaşması sonucunda yapılmaktadırlar.