Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Belirtileri

Ahmet

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Nedir ?
KKHA kısaltmasıyla bilinen kırım-kongo hemorajik ateş, kene vasıtasıyla bulaşan ölümcül ve bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığa kırım-kongo denmesinin sebebi ise, hastalığın ilk olarak 1944 yılında batı kırımda görülmesi ve aynı özelliği taşıyan hastalığın 1981 yılında kongo’da da görülmesi üzerine, ortak olarak bu ismi almıştır.

Kırım kongo kanamalı ateşi (buradan itibaren “KKHA” olarak isimlendirilecektir), kan emen ve bir takım hayvanlarda konakçı olarak yaşayabilen “hyalomma kenesi” vasıtasıyla insanlara bulaşmaktadır. Hayvanlardan emdiği kan ile insanlara yapışan kene, insanlardan kan emdiği sırada bu virüsü bulaştırmaktadır.

Hyalomma kenesi genellikle 5mm ila 1.5cm boyutları arasında değişen büyüklüklere sahiptir. Bu keneleri çıplak gözle fark etmek ya da tespit etmek çoğu zaman zordur. Fark edildiği takdirde ise, herhangi bir müdahalede bulunmadan derhal en yakın hastanenin aciline başvurulması gerekmektedir. Bunun başlıca sebebi, yapışan kişiler tarafından müdahale edilen kenenin vücuttan tam koparılamamasıdır. Bu durum hastalığın bulaşmamış olsa bile bulaşmasına yol açmaktadır.

KKHA, kene tarafından ısırıldıktan takribi 1-3 arasında belirti göstermektedir. Genellikle ilk belirtiler, bulantı, kusma, baş dönmesi, solunum güçlüğü veya bilinç kaybıdır. Bu gibi durumlar bir çok hastalığın da belirtisi olduklarından ötürü, KKHA tanısı ve teşhisi zor olabilmektedir. Ölümcül ve bulaşıcı bir virüs olan kırım-kongo virüsü, bulaştığı insanların yüzde 30’unun ölümüne sebep olmaktadır. Bu yüzden hyalomma kenesine karşı önlem alınmalıdır.

Hyalomma kenesine karşı koruma, hastalıktan başlıca korunma yolu olarak bilinmektedir. Çıplak olarak çalılık ya da otluk yerlerde dolaşmamak, hayvan otlatılan yerlerde gezmemek ya da gezilecek ise kalın ve vücudu kapatan giysiler giymek ve her hafta düzenli ilaçlama yaparak keneye karşı koruma gerçekleştirilebilmektedir.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Belirtileri
Özellikle bahar aylarının gelmesi ile görülen KKHA vakaları hızlı bir şekilde artmaktadır. Bahar ve yaz ayları boyunca, kırlarda, ovalarda ve yeşillik bölgelerde vakit geçiren insanlar, hastalığın bulaşması sadece kene ile olduğundan, doğrudan risk altındadırlar. KKHA, bulaştığı insanda takriben en geç 3 gün içerisinde etkisini göstermeye başlar. Genellikle bilinç kaybı ile gelişen KKHA, kusma, mide bulantısı, aşırı yorgunluk ve halsizlik ile devam etmektedir. Hastalığa dair bilinen bir başka olgu da, bulaşmasına neden olan virüslerin ciltte yarattığı etkilerdir. Bu etkiler başlı başına teşhis sebebi de olmaktadır fakat, genellikle bu izlerin ve yaraların oluşması 10 gün içerisinde olmaktadır. Bu yaralar, büyük morluklar ve kızarıklıklar ya da çürük eti andıran izler olabilmektedir.

Kırım Kongo Kenesi Nasıl Anlaşılır ?
Kırım kongo hastalığını bulaştıran kene, hyalomma kenesidir. Dışarıdan normal insanlar tarafından anlaşılamazlar. Bu yüzden herhangi bir kene ısırığına maruz kalan insanların, kene türünün belirlenmesine engel teşkil edeceği için, kene üzerinde herhangi bir işlem yapmaması gerekmektedir. Kenenin, labaratuvar ortamında kırım-kongo virüsü taşıyıp taşımadığı açıkça ortaya konmakta, duruma göre hastaya acil tedavi uygulamaları başlatılmaktadır. Bu duruma ek olarak, kırım-kongo kenesinin ısırdığı hastada bu durumun olup olmadığı, bir takım kan testleri vasıtası ile de anlaşılabilmektedir.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Bulaşma Yolları
Kırım-Kongo Kanamalı ateşi bulaşması sadece kene ile mümkündür. Bu keneye karşı koruma sağlandığı takdirde, bulaşma yolları da tıkanmış olur. Kenenin bulaşma yollarının en başında, doğal koşullar gelmektedir. Çünkü kene, Kırım-Kongo virüsünü, konakladığı hayvanların kanını emerek üretmektedir. Doğal ortamda yer alan kene, otluk alanlarda, toprakta ya da ağaçların üzerinde bulunmaktadır. Buralarda yer alan keneler, aldıkları koku vasıtasıyla buralarda yer alan çiftlik hayvanlarına geçmektedirler.

Bu hayvanların başında, koyun, inek, dana, sığır, kuzu, keçi gelmektedir. Bu hayvanlarla uğraşan, özellikle çiftçilik ve hayvancılık yapan kişilerin, çobanların, veterinerlerin, kasapların keneye karşı dikkatli olmaları gerekmektedir. Görülen herhangi bir keneye doğrudan müdahale edilmemeli, kene asla ama asla çıplak elle ellenmeme ya da parçalanmamalıdır. Aksi takdirde hastalık taşıyan kenenin bulaştırma ihtimali yok yüksektir.

Kırım-Kongo virüsünün bir diğer bulaşma yöntemi ise, bu hastalığa yakalanmış insanlardan bulaşan virüstür. Bu bulaşma, KKHA’lı hastaların kullandığı kişisel eşyalarla, kendi vücut sıvılarının yer aldığı eşyalarla ya da doğrudan temasla olabilmektedir. Bu risk grubu altında bulunan insanlar, genellikle sağlık personelleri ve Kırım-Kongo virüsü bulaşmış insanlarla doğrudan muhatap olan kişilerdir.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına Sebep Olan Vektör
Vektör’ün diğer anlamı taşıyıcı demektir. Hastalığın vektörü, o hastalığı bulaştıran ve yayılmasına neden olan faktördür. Bu faktör KKHA için, kenedir. Kene, hayvanlardan emdiği kan vasıtasıyla bu virüs insanlara da bulaştırabilmektedir.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Tedavisi
Kırım kongo kanamalı ateşi virüsüne karşı geliştirilen bir takım aşı ve tıbbi ilaç olmasına karşın, bu hastalıkla alakalı tam olarak sonuçlandırılmış ve kesinleştirilmiş bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Her hastalıkta olduğu gibi, KKHA hastalığında da erken teşhis çok önemlidir. Çünkü hastalık tam olarak vücuda yayılmadan engellendiği takdirde, hasta bu virüsü yenebilmektedir. Bu hastalığın tedavisi ile ilgili bilinen bir durum da, virüse maruz kalan  hastaların yüzde 30’unun, tedavilerinin 2. haftasında hayatlarını kaybetmesidir. Bu açıdan bakıldığında KKHA hastalığı, son derece ölümcül bir hastalıktır. Fakat hayatında bu virüse bir kere yakalanıp, yenebilen bir insanın vücudu, bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmaktadır.

Yorum yapın