Kalp Yetmezliği Belirtileri

Ahmet

Kalp yetmezliğinin anlamı, toplumda sanılanın aksine kalbin durması ya da fonksiyonlarının çalışmaması durumu değildir. Kalp yetmezliği tıptaki anlamı, damarlara pompalanan kanın, olması gereken miktarından daha az olmasıdır. Bu da kalbin asıl işlevi olan kan üretiminin ve kan dolaşımının önündeki en büyük engeldir. Kalp yetmezliği, damarlara kan pompalama işleminin azalması, kan damarlarındaki basıncın düşmesi ve dolaylı olarak kandaki oksijen miktarının düşmesine neden olur.

Kalp yetmezliği, damarların genişlemesine ve vücudun olağandan daha yavaş çalışmasına neden olur. Uzun süreli kalp yetmezliği sonucu, kalp duvarlarındaki damarlar ve kaslar zayıflar. Bu yüzden kan, olması gerektiğinden daha yavaş ve sorunlu bir şekilde dokulara-organlara ulaşır. Sonuç olarak kanla çalışan her organ bu duruma ciddi tepkiler verir. Böbrekler, bacaklar, kollar, karaciğerler ve diğer organlar, kendilerine yeterli gelmeyen kan sebebiyle fonksiyonlarını düzgün bir şekilde yerine getiremez hale gelirler.   Bu yüzden ciddi bir kalp hastalığıdır. Uzun bir tedavi süreci gerektirir.

Kalp Yetmezliğinin Sebepleri
Kalp yetmezleğinin sebepleri genellikle tek bir durumdan kaynaklanmaz. Kalp yetmezliğine çoğunlukla birden fazla sebep vardır. Bunlardan birisi koroner arter rahatsızlığıdır (CAD olarak bilinir). CAD rahatsızlığı, koroner kalp damarlarında gelen kesintiler sonucu, kanın ve oksijenin kalbe gelmesi engellenir ve kalp kasındaki kan akışı azalır. Bu yüzden arterdeki damarlar büzülüp, daralır. Bu durumda dolaylı olarak oksijenin ve besinlerin dokulara taşınmasını engeller.

Kalp yetmezliği, kalp krizi geçiren hastalarda da çok sık olarak rastlanır. Kalp krizi sonrasında, zarar gören kalp damarları işlevlerini düzgün bir şekilde yerine getiremez. Kan akışı, ani ya da aralıklı olarak kesilir. Bu sayede kan, vücuda doğru bir şekilde pompalanmaz ve kalp yetmezliği oluşur.

Kardiyomiyopati denilen, kalp kaslarının tahrip olması sonucu ortaya çıkan bir durum da kalp yetmezliğine sebep olur. Genellikle kalp yetmezliğine neden olan rahatsızlıklar, kalpteki ana damarların tıkanmasına neden olurlar. Bu da dolaylı olarak kanın ve oksijenin damarlar vasıtasıyla organlara taşınmasını engeller.

Kalp Yetmezliği Belirtileri
Kalp yetmezliği belirtileri, bazı hastalarda çok şiddetli bazı hastalarda da çok hafif olarak görülebilmektedir. Bazı semptomplar kalıcı, bazı semptomlar da gelip geçici olabilmektedir. Yaygın olarak görülen belirtiler şunlardır:

  • Akciğer Tıkanması: Kısa ve sık aralıklarla nefes alıp vermek, spor yaparken tıkanmak ve çok çabuk yorulmak akciğer tıkanmasını ortaya çıkarır. Bu belirti, kalp yetmezliğinin bir göstergesidir.
  • Sıvı ve su tutulması: Böbreklere daha az kan iletilmesi sonucunda sıvı ve su tutulması yaşanır. Bu durumun sonucunda kilo kaybı, karın kısmında şişlik ve bacaklarda uyuşma meydana gelir.
  • Yorgunluk, halsizlik ve güçsüzlük: Vücudun büyük organlarına olağandan daha az miktarda kan taşınması, kasları yorar ve güçsüz bırakır. Özellikle beyne daha az kan taşınması, bilinç bulanıklığına ve kafa karışıklığına neden olur.
  • Ani ve düzensiz kalp atışları: Kan organlara yeterli seviyede gönderilmediği zaman, kalp daha fazla pompalamaya başlar. Bu durum da düzensiz veya ani kalp atışlarına neden olur.

Bu durumlar başlı başına kalp yetmezliği göstergesidir. Bazı durumlarda bir kaç belirti aynı anda da görülebilir. Kişi bu sorunlardan bir veya bir kaçını gözlemliyorsa, acil olarak bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Kalp Yetmezliğinin Çeşitleri Nelerdir ?

Sistolik Fonksiyon Bozukluğu: Kalp kasının yeterli derecede kasılamaması sonucu, vücuda oksijen seviyesi düşük kan pompalar. Bu durum sistolik fonksiyon bozukluğu olarak adlandırılır.

Diyastolik Fonksiyon Bozukluğu: Bu fonksiyon bozukluğu, kalp kasının normal kasılması fakat ventriküler damarların tam anlamıyla gevşeyememesi sonucu ortaya çıkar. Bu ventriküler damarların kasılı kaslmasıyla kalbe, olması gerekenden daha az miktarda kan gider. Bu da doğrudan kalp yetmezliği anlamına gelir.

Kalp Yetmezliği Teşhisi Nasıl Konur ?
Kalp yetmezliğinin belirtileri kendine has olduğu için, doktorlar bu hastalığı herhangi bir yönteme bağlı kalmadan teşhis edebilmektedirler. Fakat semptomları tam olarak ortaya çıkmayan kalp yetmezliği için ise detaylı teşhis yöntemleri mevcuttur.

Kan testleri: Kan testleri, böbrek ve troid fonksiyonlarının tam olarak doğru çalışıp çalışmadığını kontrol etmektedir. Ayrıca, anemi ya da herhangi başka bir kan hastalığı olup olmadığını kolesterol seviyelerinden tespit edebilmektedir. Anemi, kanda yeterli hemoglobin veya oksijen olmadığı durumlarda ortaya çıktığından, dolaylı yoldan sebebi kalp yetmezliği olabilmektedir.

BNP Kan Testi: BNP, kalpten kaynaklanan değişimlerin kan basıncını nasıl etkilediğini ya da kalp yetmezliği olup olmadığını dolaylı yoldan ölçen testin ismidir. BNP, kanda bulunan basit bir bileşiktir. Testin işlevi de bu bileşiğin oranlarını ölçerek kalbin durumunu ortaya koymaktır.

Göğüs X-ray’i: Çekilen göğüs X-ray’i sonucunda, kalbe bağlı olan tüm damarlar görüntülenmektedir. Bu sayede, damar sağlığı tam olarak tetkit edilebilmekte ve buna göre tedavi yöntemleri oluşturulabilmektedir. Göğüs X-ray’i, özellikle erken teşhis için önemli bir teşhis aracıdır.

Kalp Yetmezliği Evreleri
A Evresi: Kalp yetmezliği, bu evrede gelişim seviyesindedir ve hasta risk altındadır. Gerekli önlemler alınıp, tedaviye derhal başlanmalıdır.

B Evresi: Kalp yetmezliği yapısal anlamda vücutta mevcuttur. Fakat henüz herhangi bir belirtisi mevcut değildir.

C Evresi: Belli başlı semptomlarla birlikte, kalp ile ilgili sorunları açık açık ortaya çıkmaya başlar. Fakat, bu durum medikal tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabilir.

D Evresi: Bu evre, kalp yetmezliğinin en son evresidir ve semptomlar açık açık kendini göstermektedir. Hasta ancak ve ancak profesyonel acil yardım alarak ya da kalp nakli vasıtasıyla iyileşebilir.

Kalp Yetmezliğinin Daha Kötü Olması Nasıl Önlenir ?
Kalp yetmezliğine sebep olan durumlar ve alışkanlıklar açıktır. Fakat, halk arasında kalp yetmezliği rahatsızlığından müzdarip olanlar tam olarak ne yapması gerektiğini bilmemektedirler. Kalp yetmezliği rahatsızlığında, damarlarda şişkinlik ya da sıkılık ortaya çıkar. Bu yüzden kan basıncında ani düşmeler ya da yükselmeler meydana gelir. Fakat, bunlar kontrol altına alınabilir etkilerdir. Bunlara sebep olacak durumlardan kişi kendini korumalı, sigara, stres, alkol gibi uyarıcılardan kesinlikle uzak durmalıdır.

Kişi, kalp yetmezliği esnasında vücuduyla etkileşim halinde olmalıdır. Çünkü, kalp yetmezliği yapısı itibariyle çok fazla semptomu olan ve vücudun bir çok uzvunu etkileyen bir hastalıktır. Eğer, kişi kendini iyi bir şekilde gözlemler ve takip ederse, ani ya da istenmeyen bazı durumlarda acil olarak sağlık kuruluşlarından yardım isteyebilir.

Sıvı dengesini iyi ayarlamak, kalp yetmezliği hastaları için hayati bir önem taşır. Çünkü bu hastalıktan müzdarip olan kişilerin kalbi, dengesinden fazla miktarda sıvı ya da su taşıdıkları zaman, kasılmalara ve daralmalara sebep olur. Bu da, hastanın bazı sıkıntılı durumlarla baş başa kalmasına neden olabilir. Bu yüzden, hasta doktorunun verdiği diyete uymalı, fazla ve ayarı olmayan derecede sıvı tüketmemelidir.

Kalp yetmezliğinden müzdarip hastaların çoğu da, ne kadar tuz yemeleri gerektiğini çok iyi bilmeleri gerekmektedir. Tüm gıdalarda zaten doğal olarak bulunan tuz, gıdalara ekstra olarak eklendiği takdirde, daha fazla su ve sıvı alımına sebep olur. Bu da kalp hastalarının istemediği durumlara yol açmaktadır.

Kalp hastalarının dikkat etmesi gereken bir başka husus da, gerekli görüldüğü takdirde kendi kilolarını kendileri takip etmeleridir. Aşırı kilolu olmak ya da ortalamanın üzerinde olmak, kalbe ekstra olarak yük bindirmektedir. Bu yüzden kilo kontrolü, kalp yetmezliği çeken hastalarda son derece önemli durumların başında gelir.

Kalp Yetmezliğinin Tedavisi Var mı ?
Kalp yetmezliğinin, kalp nakli haricinde bilinen kesin olarak çözümü ve tedavisi bulunmamaktadır. Bu yüzden hayat boyu tedavi olayı uygulanmaktadır. Bu tedavinin içerinde; hayat tarzının değiştirilmesi, beslenme şeklinin kalbi kaldırabileceği seviyeye getirilmesi, doktorun yazdığı ilaç tedavileri, göğüse takılan bazı damar içi cihazlar ve cerrahi yöntem olan ameliyat yani kalp bypass ameliyatıdır. Tüm bunlar aynı anda etkin bir şekilde uygulanırsa, etkili sonuç alınır. Fakat bütün bunlarla beraber, hasta hayatını sınırlı ve sınırlanmış bir şekilde sürdürmek zorundadır. Aksi halde kalp, hastanın yaşam stilini değiştirmeye zorlaya bir organ olacaktır.

Yorum yapın