Depresyon Belirtileri

Ahmet

Depresyon Nedir ve Depresyona Genel Giriş
Depresyon (major depresif bozukluğu), düşünme yeteneğini, davranış yeteneğini ve hayat kalitesini negatif olarak etkileyen yaygın ve ciddi bir medikal hastalıktır. Fakat tedavisi mümkün bir hastalıktır. Depresyon,üzüntülü düşüncelere ve daha önceden sevilerek yapılan işlerin artık ilgi çekmemesi gibi psikolojik durumlara sebep olur. Depresyon, çeşitli duygulara ve çeşitli fiziksel problemlere sebep olabilir. Bunun sonucunda kişinin karakterinde ve iradesinde işlevsizlikler meydana gelebilir.

Depresyon, etkisi ve ortaya çıkması doğrudan beyine olan, gerçek bir hastalıktır. Hafife alınmayı, ciddiyetsiz yaklaşmayı kabul etmez. Örneğin, ciddi durumlarda olan depresyon hastalarının, beyin kimyasındaki değişimlerden ötürü intihar etme girişimlerinde bulunduğu tespit edilmiştir. Depresyona maruz kalan kişilerin genelde, “hayal etmekle ilgili değil” veya “her şey kafamın içinde” gibi şeyler söylediğine şahit olunmuştur. Buradan yola çıkarsak; depresyon sadece duyguların negatif olarak aşağı düşmesi olayı değildir.

O, beyin kimyasını değiştiren, ciddiyetle üzerinde durulması gereken, tehlikeli bir hastalıktır. Araştırmalar depresyona yol açan etmenler olarak, genetiksel mirası, hormon düzeylerindeki değişimleri, bazı medikal durumları (ilaç yan etkisi, uyuşturucu kullanımı), stress, zor yaşam şartlarını sorumlu tutmaktadırlar. Bu faktörlerin bir veya bir kaçı, beyin kimyasını depresyona yol açacak şekilde çökeltebilir.

Depresyon, maalesef tüm dünyada çok sık rastlanılan ciddi bir medikal hastalıktır. Dünya sağlık örgütü’nün (WHO) raporlarında yer alan bilgilere göre, hayatları boyunca dünyadaki her 10 erkekten 1’inde, her 5 kadından 1’inde rastlanan, hayat koşullarını ve yaşama sevincini kötü olarak etkileyen bir hastalıktır. Her yaştan kadın ve erkek depresyondan müzdarip olabilir. Eğitim durumu,sosyal-ekonomik geçmişi ne olursa olsun her cins ve ırk depresyondan etkilene bilme eğilimindedir. Hayatın hiç bir evresi yoktur ki, depresyondan etkilenilmediğine dair kanıt olsun. Evlilik, ebeveyn olmak, arkadaşlık, kariyer, finansal durum, her türlü sosyal yön bu hastalıktan etkilenebilmektedir. Eğer depresyon hayatınızın bir evresinde karşınıza çıkmışsa, gelecekte de karşınıza çıkacaktır. Ve bu hastalığı daha da ciddi yapan tarafı, meydana geldiğinde, zamanla başka hastalıkları da beraberinde getirmesidir.

Bunlar, diyabet, felç ya da her türlü kalp hastalığı olabilmektedir. Stress ve depresyona bağlı anksiyete, bu durumlarda çok yaygındır. Depresyon’un neden olduğu durumlar, tedavi edilmeyip kendi haline bırakıldığı takdirde çok daha kötü durumlara yol açmaktadırlar. İyi haber şu ki, depresyon detaylı bir şekilde teşhis edildiği zaman, tamamiyle tedavi edilebilir ve tüm kötü etkileri kontrol altına alınabilir bir hastalıktır.

Depresyondan etkilenen insanın modu, üzüntülü, endişeli, boş, umutsuz, yardıma muhtaç, değersiz, suçlu, rahatsız edici, sinirli, utanmış ya da işe yaramaz olabilmektedir. Tüm bu duygulara, beynin kimyasındaki değişimler neden olur. Depresyondaki insanların bir genel durumu da, daha önce yapmaktan zevk aldığı ve çok istediği aktivitelerden kendini çekmesi ve artık zevk almamasıdır.

Bunların yanında iştah kaybı ya da aşırı yemek yemek, konsantrasyon sorunları, en ufak detayları hatırlama, karar verme, ilişkilerinde zorluklar olabilir. Depresyona giren insanların bazı kısımlarında; intihar etme eğilimi gözlenmiştir. Kimi kesimlerde insomnia (uyku hastalığı), fazla uyuma, yorgunluk, vücutta kırgınlık, vücudun çeşitli yerlerinde  ağrılar, sindirim sistemi problemleri ya da enerji kaybı da gözlemlenmiştir. Bu kadar çok belirtilerinin olması, beyin kimyasının değişmesinden ve her bireyin vücudunun bu durumlara farklı tepkiler vermesinden kaynaklanmaktadır.

Depresif mod, major depresif bozukluğun bir özelliğidir. Fakat, bu durum, hayattaki bir takım olaylara karşı olan tutuma göre geçici ya da kullanılan ilacın yan etkilerine bağlı olarak dönemsel olarak tezahür ediyor olabilir. Bu durumu, normal depresyondan ayırt eden konu ise, depresyonun kişinin karakteristik özellikleri haline gelmesidir. Yani kişi depresyonun belirtilerini hayatının her döneminde taşıyorsa burada kalıcı bir durumdan bahsedilebilir.

Depresyon Belirtileri ve Semptomları Nelerdir?
Yapılan araştırmalara göre depresif hastalık yaşayanlar, aynı semptomlara sahip olmazlar. Herkesin hastalığının sebebi ve sonucu kişisel yani farklıdır. Depresyon, beyin kimyasıyla orantılı olarak bünyeye yansıdığı için, herkesin yaşadığı problemler farklı olmaktadır. Bu durum, depresyona nelerin sebep olduğuna, bunların ne sıklıkla meydana geldiğine, ve ne kadar süredir olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Bununla beraber çoğu durumda ortak olarak görülen bazı semptomlar vardır. Bunlar aşağıda belirtilmiştir.

  • Konsantrasyon güçlüğü,detayları aşırı oranda hatırlama ve karar almada güçlük
  • Yorgunluk ve enerji kaybı
  • Suçlu, çaresiz ve değersiz hissetmek
  • Umutsuz hissetmek veya her şeye negatif bir bakış açısıyla yaklaşmak
  • İnsomnia (uykusuzluk), erken kalkma, uyku bozuklukları ve aşırı uyuma
  • Cinsel hayattan keyif almama ve bundan soğuma
  • Hayattan alınan keyfin azalması, yaşama sevincinin düşmesi
  • Aşırı yemek yemek ya da iştahsızlık
  • Dinmek bilmeyen ağrı veya acı, baş ağrıları, kramplar ve sindirim sistemi problemleri,tedavisi kolay olmayan sorunlar
  • Kalıcı üzüntülü olma durumu,anksiyete veya boş duygular
  • İntihar duyguları ya da intihar girişimleri
  • Sürekli bir rahatsızlık hissetme
  • Yavaş hareket etme ve yavaş konuşma
  • Gerçeklik algısının azalması
  • Sosyal aktivitelerden uzak durma, asosyalliğin çoğalması
  • Aşırı sigara,alkol ya da uyuşturucu kullanmak
  • Çabuk ve kolay sinirlenme
  • Bir şeye tahammül etmenin veya dayanmanın zor bir hal alması
  • Hayata karşı bir isteksizlik

Bu belirtiler ortak semptomlar olmasına rağmen, bazen farklı kalıplarda ortaya çıkabilirler. Mesela, manik depresiflik durumunu yaşayan hastalarda ya da bipolar kişisel bozukluğunu yaşayan hastalarda meydana gelirler. Farklı formda meydana gelmeleri, sadece o tip depresyon çeşidine ait oldukları anlamına gelmez. Depresyon hastalığın seyrine bağlı olarak bir çok felakete de gebe olabilmektedir. Hastanın ailesinin hastalık nedeniyle dağılması, boşanmalar, yakın arkadaşlarla yahut aile büyükleriyle anlamsız kavgalar, suça yatkınlık gibi ortaya çıkarılan bu durumlar, hastalığın teşhis ve tedavisinin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.

Depresyon her yaş bandından insanda ortaya çıkabilir. Bazı ülkelerde yapılan değişik araştırmalara göre, bir okulun her sınıfında en az 3 veya daha fazla depresyon yaşayan çocuk tespiti yapılmıştır. Bu oran yetişkinler arasında daha fazladır.

Depresyon Çeşitleri Nelerdir ?

  1. Dönemsel Etkili Bozukluk : Bu depresyon çeşidi, kısa ve gri gün ışığı olduğu zaman ortaya çıkar. Bu depresyonun asıl sebebi güneş ışıklarından mahrum kalmaktır. Bu depresyon çeşidi, havalarından ötürü İngiltere ve İskandinav ülkelerinde çok sık olarak görülür. Yaz günleri geri döndüğü zaman, bu hastalıktan da eser kalmak. Geçicidir ve basit formlu dur. Tedavisi konuşarak uygulanır.
  2. Distimik Bozukluk – İnatçı depresyon : Hafif olarak ama 2 yıldan fazladır devam eden depresyon cinsidir. Kronik depresif olarak da adlandırılır. Bu durum depresyon türlerinin en hafifidir. Fakat bu hastalıktan müzdarip yüzde 75’lik bir kesim, hayatlarının bir döneminde normal depresyona da maruz kalmıştır. Tedavisi sadece ilaçla yapıldığında ileride tekrar nüksedebilir. Bu yüzden psikoterap muhakkak tedaviye dahil edilmelidir.
  3. Prenatal yani doğum öncesi depresyon : Bu depresyon çeşidinde hamile olan anne, bebeğiyle ilgili aşırı duygusal ve içi boş duygulara kapılır. Tedavisi basittir ve psikoterapi yapılarak atlatılır.
  4. Postpartum yani doğum sonrası depresyon : Bu depresyon çeşidinde de doğumdan sonra, annede bebeğiyle ilgili bir takım aşırı hassas düşünceler oluşması, bebeğe zarar veririm düşüncesi ve intihar girişimleri görülür. Ağır bir dönem olabilmektedir. İlaç tedavisi gerekirse, psikoterapi ile kullanılır.

Okula Giden Çocuklarda Depresyon Nasıl Anlaşılır?

Depresyon Nasıl Geçer ve Nasıl Giderilir?
Depresyon çok kompleks bir hastalık olsa da tedavileri basittir. İlaç tedavisi (antidepresan) ve psikoterapi adı verilen, beyinden geçen sıkıcı ve saçma düşünceleri paylaşarak rahatlama tedavisinden oluşur. Eğer depresyonda olan kişi evliyse çift terapisi, aile ile yaşıyorsa grup terapisi yapılabilir. Kişi burada içinden geçen düşünceleri anlatarak rahatlar. Genelde iyi sonuçlar verir. Fakat bazen istenmeyen durumlara yol açabilir. Kişi aklındaki düşünceleri anlatırken geçmişte yaşadığı kötü olayları hatırlayabilir. Bu da kişiyi o anki depresyon halinden daha kötü bir ruh haline sokabilir. Terapi için en önemli durumlar, hastanın terapistine sınırsız olarak güvenmesi, konuştuklarının dikkatle dinlenileceğinden emin olması, ve düşüncelerine saygı duyulması gibi durumlardır. Fakat günümüzde terapi, özel doktor hariç, çok zordur. Maalesef hasta, terapiste ulaşabilmek için aylarca bekleyebilmektedir.

Terapi kısmının yanında bir de antidepresan adı verilen ilaçlar vasıtasıyla tedavi etme durumu söz konusudur. Eğer depresyonunuz bir kaç zamandan beri devam ediyorsa, doktor size antidepresan yazabilir. Daha az endişeli ve daha az yorgun hissetmenize neden olsalar bile onlar sakinleştirici değillerdir. Bu ilaçlar depresyonla başa çıkmanıza ve daha iyi hissetmenize neden olabilirler. Bu ilaçların gözle görülür etkisi vardır ama kısa sürelidir. Bundan fazlası placebo etkisidir. Antidepresanın etkileri hastadan hastaya değişmektedir. Bu da bize placebo etkisini kanıtlamak için bir delil oluşturur. Tıbbi çalışmalarda bir hastayı iyileştirip, diğer hastaya etki etmeyen antidepresanlara rastlanmıştır.

Depresyon Tedavisi
Yukarıda da belirttiğimiz tedavi yöntemlerini 3 ana başlıkta toplayıp,inceleyebiliriz.

  1. Aile üyeleri ile sorunlar üzerine konuşup çözmeye çalışmak
  2. Psikoterapi, uzman bir psikiyatr ile sorunları ve beyindeki düşünceleri paylaşmak. Psikoterapinin asıl amaçlarından biri de bu terapiden çıkacak sonuç ile gelecekte karşılaşılacak olan depresif düşüncelere karşı savunma mekanizması yaratmaktır. Bu yüzden psikoterapi tedavisi depresyon hastalarına en yararlı ve en kesin çözümü sunmaktadır.
  3. Antidepresan tedavisi : beyin kimyasına pozitif yönde etki edecek ilaçlarla depresyonun ortadan kaldırılması amaçlanır.

Depresyon, çoğunluk bazında bakıldığından yüzde 80 ile yüzde 90 arasında tedavi oranına sahip olan, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Neredeyse tüm hastalar, belirtilerden kurtulmuş olurlar. Depresyon doğru yaklaşıldığı takdirde kısa süre içerisinde ortadan kaldırılabilir. Burada ilk başta gelen şey, hastalığı iyi teşhis etmektir.

Beyin kimyası, depresyonu kişiselleştiren etmenlerin en başında gelir ve aynı zamanda hastalığın tedavi şeklini etkilebilir. Bundan ötürü, antidepresan tedavisi, beyin kimyasının modifiye edilmesine yardımcı olur. Bu ilaçlar yatıştırıcı ya da sakinleştirici değillerdir. O yüzden doktor kontrolünde ve doktorun yazdığı şekile kullanmak hastanın yararına olacaktır. İlk 2 ila 3 hafta doğrudan etki ederler. Bundan sonrası için ise doz arttırmak gerekli olabilir. Buna doktorunuz karar verir. Bilim insanları, anti-depresanları kısa vadeli kullanımda tavsiye edip, uzun vadeli kullanımda tavsiye etmemektedirler.

Yorum yapın