Akdeniz Anemisi Belirtileri

Ahmet

Akdeniz Anemisi Nedir ?
Akdeniz anemisi, bilinen diğer adıyla talasemi, dünyada en sık görülen genetik kan hastalığıdır. Hemoglobinde meydana gelen bozukluklar sonucu ortaya çıkar. Bu bozukluklar genelde genetiktir ve akdeniz anemisi hastalığı geçiren kişiye ailesinden geçer. Akdeniz anemisinde, kan hücrelerinde bulunan hemoglobinin miktarının azalması görülür. Hemoglobinin hem mevcudiyetinin azalması hem de bu hücrelerin ağırlığının azalması anemiye yol açar. Anemi durumunda ise, dokulara iletilen kan azalır. Buna bağlı kuvvetli etkiler görülür.

Akdeniz anemisi, kişiye ailesinden geçer. Ailesinde mevcut değilse bile ailesinin genlerinde bulunur. Alfa talasemi ve beta talasemi olmak üzere iki tiptir. Alfa ve beta olarak adlandırılmasının sebebi,  kandaki alfa globini ve beta globininin eksik olmasından dolayıdır.

Akdeniz anemisinin teşhisi günümüzdeki teknolojik gelişmeler sayesinde çok basit hale gelmiştir. Komple kan sayımı, özel hemoglobin testleri ve genetiksel testler, bu hastalığın teşhisini kolaylaştırmaktadır.

Akdeniz anemisi, genetik bir hastalık olduğu için henüz tam olarak tedavisi mümkün değildir. Tedavi ve uygulama araçları, sadece hastalığın  belirtilerini ve zararlarını ortadan kaldırmaya yöneliktir. Bu yöntemler sayesinde, akdeniz anemisi tam olarak ortadan kaldırılmasa da, etkileri sınırlandırılabilmektedir.

Akdeniz anemisinin belirtileri, kişinin cinsiyetine ve yaşına bağlı olarak değişebilmektedir. Fakat aneminin bazı belirtileri, genellikle diğer hastalıklarla karıştırılmaya yatkındır. Bu yüzden dikkatli olunmalı ve kan ile ilgili herhangi bir bozukluk ortaya çıktığında doktora başvurulmalıdır.

Akdeniz Anemisinin Belirtileri
Akdeniz anemisi, genetik bir hastalık olduğu için genellikle yeni doğan bebeklerde çok yaygın olarak görülmektedir. Eğer doğumdan hemen sonra görülmese bile, çocuk 2 yaşına gelene kadar da tespiti mümkün olmaktadır. Bu yüzden ailevi genlerinde anemi yada benzeri kan hastalığı olan kişiler, doğumdan sonra yeni doğan bebeğe detaylı kan tahlili taptırmaktadırlar.

Bütün bu bilgiler doğrultusunda, akdeniz anemisi ya da herhangi bir aneminin bazı belli başlı belirtileri aşağıda verilmiştir.

  • Yorgunluk ve sersemlik
  • Güçsüzlük
  • Kısa süreli ve hızlı nefes alıp-verme
  • Solgun cilt ve görünüş
  • Sebebi tespit edilemeyen rahatsızlık hali
  • Sarıya kaçan cilt rengi ve göz beyazlarında sarılık görülmesi
  • Yüz kemiklerinde deformasyon oluşması
  • Bebeklerde çok sık görülen, gelişimn yavaşlaması ve büyümenin durması
  • Karın kısmının dışarı doğru sarkması
  • Koyu idrar rengi

Akdeniz Anemisi Nasıl Anlaşılır ?
Akdeniz anemisi genetik bir hastalık olduğu için, yeni doğan bebeklerde ortaya çıktığı zaman kolaylıkla anlaşılır. Aksi durumlarda ise aneminin belirtileri çoğu hastalığın belirtileri ile aynı olduğundan dolayı anlaşılması ve teşhisi çok zordur. Bu yüzden, uzman bir doktor tarafından teşhis edilmesi gerekir.

Doktorlar, akdeniz anemisi olduğundan şüphelenilen hastadan ilk olarak kan örneği alırlar. Bu kan örneği, labaratuarda gerekli testlere tabi tutulur. Bu işlem esnasında kan değerlerine, anemi oluşumuna ve anormal hemoglobin değerlerine bakılır. Ayrıca mikroskop altında detaylı kan incelemesi yapılır. Bunların sonucunda hastanın akdeniz anemisi olup olmadığı teşhis edilir.

Akdeniz Anemisi Bulaşıcı Mıdır ?
Toplumda yaygın olarak bilinenin aksine, akdeniz anemisi bulaşıcı değildir. Çünkü, bir hastalığın bulaşıcı olması için virüs ya da bakteri gibi zararlı formlar sonucu oluşması gerekir. Fakat Akdeniz anemisi, yapısı itibariyle genetik bir hastalık olduğu için bulaşıcı değildir. Ayrıca Akdeniz anemisi bir kan hastalığıdır. Bu durum da başlı başına bir süreç gerektirdiği için, bulaşıcı olma ihtimali ortadan kalkmaktadır.

Akdeniz Anemisinin Zararları
Çoğu zaman akdeniz anemisinin zararları, belirtileriyle doğru orantılı bir şekilde gözlemlenmektedir. Bunlar, her anemi hastasında gözlemlenebilen, kandaki herhangi bozukluk oluşması durumunda ortaya çıkan durumlardır. Bu durumlar belli başlı olarak aşağıda yer almaktadır:

  • Akdeniz anemisinden müzdarip kişilerde yaygın olarak görülen bir durum olan demir fazlalığı, bu zararların başında gelmektedir. Kandaki demirin fazla olması durumu, kendiliğinden ya da kandaki transfüzyon denilen olay sonucu oluşabilmektedir. Aşırı orandaki demir, kanın fonksiyonunu bozmaktadır. Bu fonksiyon bozuklukları genellikle organları, sindirim sistemini, kalp damarlarını veya endokrin sistemi olarak bilinen hormonal dengeyi tahrip etmektedir. Bu yüzden akdeniz anemisinden müzdarip olan kişilerin, kandaki demir oranını düzenli olarak ölçtürmeleri tavsiye edilmektedir.
  • Akdeniz anemisinden müzdarip ya da aneminin diğer formlarından müzdarip olan kişilerde en çok görülen diğer bir sorun ise, bağışıklık sisteminin zayıflaması durumuna bağlı olarak bir çok hastalığın ortaya çıkmasıdır. Bu durum enfeksiyon riski olarak adlandırılır. Bunun önüne geçmek için, akdeniz anemisi hastalarının yaşam tarzlarına ve beslenme düzenlerine dikkat etmeleri önerilmektedir.
  • Kemik deformasyonları, akdeniz anemisi olan hastaların bir kısmında görülür. Bunun sebebi, kanın yapısında meydana gelen bozukluk sonucu kemiklerin ve kıkırdakların da hassaslaşmasıdır.

Akdeniz Anemisi Taşıyıcısı Nasıl Beslenmelidir ?
Akdeniz anemisi hastalığından müzdarip olan hastaların diyet çeşitleri de, her hastalıkta olduğu gibi sağlıklı besinler ve hastalığın belirtilerinin azaltılmasını sağlayan gıda takviyelerinden oluşur.

Akdeniz anemisi olan hasta, düzenli olarak kan fonksiyonlarını düzenleyen ilaçlar ve hastalığı kontrol altına almaya yönelik yardımcılar kullanır. Buna bağlı olarak bu hastaların beslenmesindeki temel prensip de , kullandıkları bu ilaçların etkisini azaltmayacak şekildedir. Örneğin, akdeniz anemisi hastası olan kişi demir emilimini engelleyen süt, yumurta, çay, alkol gibi gıdalar tüketirse, kullandığı ilaçların vücuduna olan etkisi azalmaktadır.

Bunların yanında sigara ve kahve gibi, vücutta bazı vitaminlerin emilimini engelleyen zararlı maddelerin de kullanımı hasta açısından söz konusu değildir. Bu yüzden hasta, yediklerinde kendi tedavi sürecini ve vücudunun durumunu düşünmek zorundadır.

Halk arasında da bilinen, doktorlar tarafından da tavsiye edilen, akdeniz anemisi hastalarının tüketmesi gereken besinler aşağıda yer almaktadır.

  • Kırmızı et tüketimini sınırlandırmak ve kandaki demirin emilimini azaltması açısından siyah çay içmek. Bilindiği üzere akdeniz anemisi olan hastanın kan değerlerinde aşırı oranda demir yer almaktadır. Bu yüzden kırmızı et, süt, yulaf ürünleri gibi demir kaynağı olan ürünlerin çok az miktarda alınması ve asla aşırıya kaçılmaması gerekir. Kandaki aşırı demirin önüne geçmek için ise siyah çay önerilmektedir.
  • E ve C vitamini içeren gıdalar
  • Yeşil yapraklı sebzeler
  • Domates, salatalık, brokoli gibi sebzeler
  • Çinko içeren gıdalar

Akdeniz Anemisi Testi Nasıl Yapılır ?
Akdeniz anemisi testi, genetik bir hastalık olduğu için genellikle evlenmeden önce çiftlere yapılmaktadır. Eğer çift, akdeniz anemisinden müzdarip ise doğacak olan çocukta akdeniz anemisinin görülme oranı yüzde 25’tir. Fakat çiftin birinde akdeniz anemisi var iken, diğerinde yoksa, bu oran oldukça düşmektedir.

Akdeniz anemisi testi, çiftlerden kan örneği alınarak yapılır ve basit bir işlemdir. Çiftlerden alınan kan örneği, labaratuar ortamında detaylı bir şekilde incelenir. Bu sayede kanın içinde yer alan hemoglobin ve akdeniz anemisine yol açan bazı proteinlerin oranı ortaya çıkarılır. Bu durum sonucunda çiftlerin doğacak olan bebeklerinin akdeniz anemisi olup olmayacağı açık bir şekilde tespit edilir.

Akdeniz Anemisi Tedavisi
Akdeniz anemisinin tedavisi çok yönlü olarak gerçekleştirilir. Bu yöntemlerin başında aşı tedavisi gelir. Kişi, akdeniz anemisinin belirtilerinden müzdarip ise, tek kullanımlık aşı vasıtasıyla tedavi edilebilir.

Aşı tedavisi, kişinin bağışıklık sisteminin aşırı zayıfladığı durumlarda uygulanmaktadır. Bilindiği gibi akdeniz anemisinin en büyük etkilerinden birisi de düşük bağışıklık sistemine yol açmasıdır. Bunun bir sonucu olarak hastanın bağışıklık sistemi, etraftaki virüs ve bakterilere karşı etkin bir mücadele izleyememektedir. Bu gibi durumlarda aşı yöntemi kaçınılmazdır.

Aşı yöntemine ek olarak, akdeniz anemisinden müzdarip olan hastalar hayatları boyunca beslenme şekillerinde dikkatli olmak zorundadırlar. Profesyönel bir diyetisyen yardımıyla ya da uzman doktorlar sayesinde detaylı bir diyet listesine sahip olan hastalar, diyetlerinde hassas davranmaktadırlar.

Bunlara ek olarak akdeniz anemisi hastaları, düzenli olarak egzersiz yaparak kendi bağışıklık sistemlerini güçlendirebilir ve hastalığın negatif etkileri olabildiğince en aza indirebilmektedirler.

Yorum yapın