Böbrek Üstü Hastalıkları Belirtileri

Ahmet

Böbrek üstü bezleri adrenal bezler olarak da tanımlanmaktadır. Bu bezler böbreklerin üstünde bulunur ve fizyolojik olarak üçgen prizma şeklindedir. Karın arka duvarında bulunan ana damarlara (tıbbi olarak : retroperiton adı verilmektedir ) yerleşmişlerdir. İç salgı bezi grubunda incelenmektedirler. Genel olarak 3ila 6 gram arasında değişen ağırlıkları vardır. Bezlerin fizyolojik yapısı ayrıntılı olarak incelendiğinde dış tabakası yani korteksi; ve medulla adı verilen bir iç tabakası bulunmaktadır.

Böbrek üstü bezinden salgılan hormonlar vücudumuzun homoestesini (dengesini) sağlaması için oldukça önemli olan hormonlardır. Kortizol ve aldesteron dediğimiz hormonlar böbrek üstü bezinin iç tabakasında (medulla); norepinefrin ve epinefrin ise dış tabakasında (korteks) salgılanan hormonlardır. Ayrıca cinsiyet hormonları böbrek üstü bezleri tarafından salgılanmaktadır. Dolayısıyla böbrek üstü bezleri vücudumuz iççin oldukça önemli olan bezler grubunda incelenmektedir.

Böbrek üstü bezlerinin düzenli ve dengeli olarak çalışması oldukça önemlidir. Bu dengenin bozulması ise birçok hastalığı beraberinde getirmektedir. Böbrek üstü hastalıklarının verdiği belirtiler ise hastalığın çeşidine ve şiddetine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Ayrıca hangi hormonun düzensiz çalıştığı da bu konuda önemli olmaktadır.

Böbrek üstü bezleri hastalıklarının teşhis aşamasında uygulanan testlerden bir kaçı ise kan düzeyi testleri,idrardaki metobolit testleri olmaktadır. Aynı zamanda yapılan bir takım biyokimyasal testler de bulunmaktadır.

Adrenal bezlerde görüntülenmesinde diğer hastalıklardan farklı olan yöntemler kullanılmaktadır. Bunun nedeni ise görüntülemenin kısıtlı olarak yapılabilmesidir. Örneğin ultrasonla yapılan görüntülemelerin duyarlılık oranı yaklaşık olarak %70 olmaktadır. Bu oranın nedeni ise karın arka duvarına neredeyse bitişik olan böbrek üstü bezleridir. genellikle BT( bilgisayarlı tomografi) ve manyetik rezonans ile görüntülemeler teşhisi kolaylaştırmaktadır. Yapılan bir diğer test grubu ise sintigrafi cihazlarının kullanılarak görüntü alınmasıdır. Böylelikle patolojik olarak inceleme yapılmaktadır. Hastanın takibi de böylelikle kolay bir şekilde yapılabilmektedir.

Biyopsi konusundan bahsetmek istersek; böbrek üstü bezi hastalıkları tanısında genellikle iğne biyopsisi kullanılmamaktadır. Bunun yapıldığı durumlar ise genellikle kanserlerin başka organları etkilediği düşünülen zamanlardır.

Genel olarak gözlemlenen adrenal bez hastalıkları ise primer adrekortikal yetersizlikler( addison hastalığı), adrenal insidentaloma, konjenital adrenal hiperplazi , adrenal Cushing sendromu , primer hiperaldosteronizm, adrekortikal karsinoma ve feokromositoma hastalıklarıdır.

Yukarıda belirtmiş olduğumuz hastalıklar oldukça sık olarak karşılaşılan hastalıklardır. Bunun yanı sıra birçok böbrek üstü bezi hastalığı bulunmaktadır.

Böbrek Üstü Hastalığı Belirtileri
Böbrek üstü hastalıklardan en yaygın olanları ve verdikleri belirtiler aşağıda verilmiştir;

Böbrek üstü bezlerinin düzensiz çalışmaya başlaması farklı nedenlerden kaynaklı olabilmektedir. Böbrek üstünde olan bezlerin salgıladığı hormon miktarlarının değişmesi ile birçok durum ortaya çıkabilmektedir.

Cushing Sendromu
Cushing sendromunun oluşmasının temel sebebi kişide gereğinden fazla kortizol salgılanmasıdır. Dolayısıyla kişide farklı ve normal olmayan durumlar meydana gelmeye başlar. Genel olarak görülme yaş aralığı 20 ila 50  yaş arası olmaktadır. Kortizolün artmasının altında ise fazla miktarda steroid kullanımı yatmaktadır. Eğer steroidler fazla ve devamlı olarak kullanılırsa bu durumda kortizol miktarında artma gerçekleşir ve cushing sendromu ortaya çıkabilir.

Kişilerde fiziksel olarak değişimler yaşanabilmektedir.Bunlardan en belirgin olanı ise yüz görüntüsünün değişmesidir. Ayrıca omuzlarda da yağ birikiminin arttığı gözlemlenmektedir. Kişilerde obezite , şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi hastalıklar görülebilmektedir. Kişilere uygulanan testler arasında fiziki muayenenin yanı sıra genetik testler de yer almaktadır.

Feokromositoma
Böbrek üstü hastalıklarında iyi huylu hastalık olarak bilinmektedir. genellikle kontrol edilemeyen yüksek tansiyon mevcuttur. Aynı zamanda kişide aşırı miktarda olan terleme , kalp çarpıntıları ve devamlı olarak baş ağrısı şikayetleri mevcuttur.

Kişide kilo artışının olduğu ve vücuttaki tüylenmenin fazla olması da bu hastalığın belirtileri arasında yer almaktadır. Kişinin hastalığı ilerleme başlarsa bu durumda tümör ve kanser oluşma olasılığı da bulunmaktadır.

Genellikle BT ve MR ile tespit edilebilen bir hastalık olmaktadır.

 Hiperaldosteronizm
Hiperaldosteronizm hastalığında iyonlardaki düzeylerde bozulmalar gözlemlenmektedir. Bu iyonlar ise sodyum ve potasyum olmaktadır. Bu hastalık ileriki aşamalarda yüksek tansiyon ile kendini belli etmeye başlamaktadır. Genel olarak 30 ila 50 yaş arasında gözlemlenen bir hastalıktır ve kadınlarda görülme olasılığı erkeklere oranla oldukça fazla olmaktadır.

Kısacası iyi huylu olarak tanımlanan bir tümör kişinin böbrek hastalığına yakalanmasına neden olmaktadır.

Böbrek Üstü Bezi Yetmezliği
Böbrek üstü bezi  yetmezliği ise günümüzde yaygın olmaya başlamış olan bir hastalıktır. Yaygın olarak farklı hastalıkların neden olduğu bir hastalıktır. Addison hastalığı ise tıp dilinde böbrek hastalığı demektir. Kendini belli etmesi ise genellikle kişide halsizlik,yorgunluk, ve uykusuzlukla belli etmektedir.Nedeni ise kişide meydana gelebilecek olan damar tıkanıklığı ; genellikle alkol ve sigaranın fazla kullanılmasına bağlı olarak gerçekleşir. Ayrıca kişide baş dönmeleri devamlı hale gelir. Bu hastalığın bir diğer belirtisi değişken psikolojik durumlar olmaktadır.

Böbrek Üstü Hastalıkları Bitkisel Tedavi Yöntemleri

Böbrek üstü bezi hastalıklarında yapılabilecek önemli bir tedavi yöntemi olan bitkiler , mutlaka doktor kontrolünde ve dozunda kullanılmalıdır. Eğer bu bitkileri kullanmak istiyorsanız doktora danışmanız önerilmektedir.

Sarımsak böbreklere oldukça iyi geldiği bilinen bir bitkidir. Bunun nedeni ise yağ oluşumunu engellemesi ve yağ birikimini temizleme özelliğinin bulunmasıdır. Ayrıca yüksek tansiyonu önlemek için de kullanılabilecek bir hastalıktır. Yüksek tansiyon böbrek üstü bezi hastalıklarında çok sık rastlanılan bir şikayet olduğu için engellenmesi de önemlidir. Bunun için sarımsak kullanılabilir. Fakat sarımsak kullanımında mutlaka doktora danışılmalı ve fazla miktarda tüketilmemelidir.

Hodan bitkisi,suteresi, karakafesotu,ginseng ve meyan kökü de kullanılabilecek diğer bitkiler arasında yer almaktadır. Uzmanlar tarafında hodan çayının ve ginseng damlasının kısa süreli değil, uzun süreli kullanımı önerilmektedir.

Doğal olmayan steroidler ise böbrek üstü bezi fonksiyonlarının yeniden kazandırılması açısından önem taşımaktadır.

Aşağıda meyan kökünün nasıl kullanılabileceği verilmiştir;

Öncelikle meyan kökü çok ince kıyılmalıdır. Daha sonra ise su bardağı miktarında su kaynatılmalı ve kıyılan yarım kaşık meyan kökü demlenmelidir. demlenme süresi yaklaşık olarak 5 dakika olmalıdır. Ardından süzülmeli ve her gün 2  bardak sıcak olarak içilmelidir.

Böbrek Üstü Bezi Hastalıkları Tedavisi

Böbrek üstü hastalıklarının çeşidi oldukça fazla olmasından kaynaklı olarak tedavi şekilleri de farklı olmaktadır. Ayrıca bitkisel tedavi ve medikal tedavi olarak iki yöntem uygulanabilmektedir. Tedavide önemli olan bir aşama da eğer hastalık varsa bu hastalığın erken zamanda teşhis edilmesi ve tedavisine başlanılmasıdır.

Cushing sendromu olan hastalarda tedavi iki aşamalı olarak gerçekleştirilmektedir. Bunlar ilaçla tedavi ve yapılan cerrahi operasyonlardır.

Hipofiz adenomasında ise gelişen olay beyinde olan hipofiz salgı bezinin normalden fazla büyük olması ve bunun sonucunda kortikotropin miktarının da artmaya başlamasıdır. genellikle cerrahi müdahale gerektiren bir hastalık olmaktadır; bunun nedeni ise hipofiz bezinin vücutta oldukça önemli olan fonksiyonlarıdır.

Diğer yaygın olan hastalık feokromositoma için ise devamlı yüksek seyreden tansiyon düşürülmeye çalışılmaktadır. Bunun için ise genellikle tansiyon düşürücü ilaçlar verilmektedir. Eğer ilaçlar tansiyonu düşürmede yeterli olmaz ise bu durumda doktor cerrahi yöntemlere başvurabilmektedir.

Hiperaldosteronizmde ise uygulanan genel yöntem laparoskopi ile yapılan cerrahi ameliyatlardır. Ayrıca bu tedavinin yanı sıra ilaç tedavisiyle devamlı yükselen tansiyon düşürülmeye çalışılmaktadır.

Yorum yapın